
TÜRKİYE NEREDE BULUNUYOR 6
- 4 Ocak 2018
- Güven Kaya
- Başlık; Türkiye
- 25
GÜVEN KAYA 02.01.2017 / ANAKARA
Ermenistan:
Ermenistan’ın bağımsızlığını tanıyan ilk ülkelerden biri (16 Aralık 1991) olan Türkiye, bağımsızlığının ardından ekonomik güçlüklerle karşılaşan Ermenistan’a insani yardım yapmış, bölgesel kuruluşlar ve Avrupa-Atlantik kurumlarıyla bütünleşmesi yönünde aktif çaba harcamıştır. Ancak, bugüne kadar bu ülkeyle tatmin edici seviyede diplomatik ilişki tesis edilmesi için uygun koşullar oluşmamıştır.
Türkiye, Güney Kafkasya’da kapsamlı barış ve iş birliği ortamının yaratılmasına yardımcı olacağı ve bölgenin istikrarına katkıda bulunacağı inancıyla Ermenistan’la ilişkilerinin normalleşmesini arzu etmektedir. Bu düşünceyle Türkiye, bazı güven arttırıcı önlemleri zamanında tek taraflı olarak uygulamaya koymuş bulunmaktadır.
Ermenistan ile Türkiye arasında, Ermeni tarafının, 1915 Tehcir Kanunu sonucu olduğunu iddia ettikleri katliam bazında bir sorun olup, tüm ilişkileri kısıtlayan hatta engelleyen bir durum arz etmektedir. Ancak Ermeni tarafı, özellikle de Diaspora tarafından kışkırtılarak çözümsüzlüğü öne çıkarmaktadır. Maksatları, Türkiye’den para ve toprak koparmaktır.
Ermenistan’la aradaki sorunların ortadan kaldırılması ve ilişkilerin normalleştirilmesi yönündeki Türk iradesi çerçevesinde, 2007 yılında İsviçre’nin arabuluculuğunda başlatılan süreç, 10 Ekim 2009 tarihinde “Diplomatik İlişkilerin Tesisi Protokolü” ile “İkili İlişkilerin Geliştirilmesi Protokolünün” imzalanması ile yeni bir aşamaya girmiş bulunmaktadır. Bu iki protokol, ikili ilişkilerin normalleşmesi için bir çerçeve sunmaktadır. Protokoller her ülkede de onaylanmaları için ilgili mercilere iletilmiştir. Bu çerçevede, protokoller imzalanmalarının hemen ardından TBMM’ye gönderilmiştir. Ermenistan hükümeti ise, ilgili mevzuat uyarınca protokolleri önce anayasaya uygunluğunun denetimi için Anayasa Mahkemesi’ne iletmiştir. Mahkeme 12 Ocak 2010’da aldığı protokollerin lafzına ve ruhuna uymayan hususlar içermediği yönündeki uygun bulma kararının ardından protokoller onaylanmaları için Ulusal Meclis’e göndermiştir. Bilahare, Cumhurbaşkanı Serj Sarkisyan, 22 Nisan 2010 tarihinde yaptığı televizyon konuşması ile protokollerin onay sürecinin dondurulduğunu açıklamıştır.
Ermenistan ile Azerbaycan arasında, Türkiye’yi yakından ilgilendiren, Dağlık Karabağ ve bu bölgede yapılan katliam sorunları vardır.
Sovyetler Birliği’nin dağılması üzerine Ermenistan 23 Ağustos 1991’de bağımsızlığını ilan etti. Şiddetlenen Ermeni-Azeri savaşında Ermenistan, Dağlık Karabağ ile Ermenistan arasındaki Laçin Koridorunu da işgal ederek Dağlık Karabağ’ı fiilen ilhak etti. Azerbaycan’ın Ermenistan’a uyguladığı ekonomik ambargo, ülkede büyük sıkıntılara yol açtı. 1993’te Türkiye de Ermenistan’a karşı ambargoya katıldı. Dağlık Karabağ savaşı 1994’te Rusya’nın dikte ettiği ateşkesle sona erdi.
Halen Ermenistan uluslararası topluluk tarafından Azerbaycan’a ait sayılan toprakların %20’ni (Dağlık Karabağ ve Laçin Koridoru dâhil) işgal altında bulundurmaktadır. Türkiye bu durumu gerekçe göstererek Ermenistan Cumhuriyeti ile diplomatik ilişki kurmaktan kaçınmış ve bu ülke ile sınırlarını trafiğe kapatmıştır. Buna rağmen, yıllar önce edinilen bu teamüle karşın, nedeni bilinmeyen bir şekilde 2009 yılında, mevcut iktidar, yukarıda bahsettiğimiz protokolleri imzalanmıştır. Ancak yine başarı sağlanmamıştır çünkü Ermenistan bunları onaylamamıştır.
Ermenistan siyasetinde Dağlık Karabağ kökenli siyasi örgüt ve kişilerin egemenliğine dikkat çeken bazı gözlemciler, Ermenistan’ın Dağlık Karabağ’ı değil, aksine Dağlık Karabağ’ın Ermenistan’ı ilhak ettiğini ileri sürmüşlerdir.
Türkiye-Ermenistan arasındaki Kars-Gümrü (Akyaka/Ahuryan) Sınır Kapısı, Ermeni ve Yukarı Karabağ kuvvetleri ile Azerbaycan arasındaki savaşın yayılması ve Azerbaycan’ın Kelbecer eyaletinin işgal edilmesi üzerine 3 Nisan 1993 tarihinde kapatılmış ve Türkiye ile Ermenistan arasındaki doğrudan ticaret durdurulmuştur.
Ermenistan’ın diğer ülkeler ile ilgili sorunlarından biri de Metsamor Nükleer Santralidir. 1977 yılında inşa edilmiş olan Santral eski teknolojisi ve taşıdığı büyük risk sebebiyle, Ermenistan’ın Türkiye ve Avrupa ilişkilerinde önemli konu olmuştur. Metsamor Nükleer Santrali bugün dünyadaki mevcut santraller içerisinde en güvensiz reaktör olma özelliğini taşımaktadır. Yapılan araştırmalar göstermektedir ki, ekonomik ömrünü doldurması ve yakıt tanklarının soğutma teknolojisinin günümüze uygun değildir. Bu sebeplerden dolayı kapatılması gereken bir nükleer santral olarak kabul edilmektedir.
Çernobil ile kıyaslanacak olursa Metsamor’un taşıdığı risk daha iyi anlaşılır. Çernobil Faciası sonucu ortaya çıkan nükleer felaket sonrası bile günümüzde kazanın olduğu yer çevresinde 30 km çapında bir daire (aşırı radyoaktivitenin halen olması sebebiyle) yasak bölge ilan edilmiştir ve girişler şu anda da yasaktır.
Santral Ermenistan’ın başkenti Erivan’a 32 km, Kars’a 100 km, Iğdır’a ise 30 km uzaklıkta olması sebebiyle yaklaşık 4 milyon kişilik bir nükleer sızıntı tehlikesi ile karşı karşıya kalabilir endişesi sebebiyle, Avrupa Birliği tesisin kapatılması koşuluyla ülkeye 100 milyon Euro yardım etmeyi taahhüt etmiştir. Fakat Ermenistan tesisin yıkılma kararını 2026 yılına kadar ertelediğini tek taraflı bildirmiştir. 2000’li yıllarda baş gösteren enerji krizi nedeniyle bu tek taraflı kararı aldığı düşünülmektedir. Ermenistan’ın enerji ihtiyacının yaklaşık %40’ının Metsamor’dan karşıladığı tahmin edilmektedir.
Başlıca ticaret ortakları: Rusya, AB ülkeleri, Gürcistan, İran, Çin ve Ukrayna
Başlıca ihracat kalemleri: Ham petrol, petrol yağları ve gazları, şeker, işlenmemiş alüminyum, gıda.
Başlıca ithalat kalemleri: Otomotiv, altın, tütün mamulleri, buğday, makine ve aksamıdır.
Türkiye-Ermenistan arasındaki Kars-Gümrü (Akyaka/Ahuryan) Sınır Kapısı, Ermeni ve Yukarı Karabağ kuvvetleri ile Azerbaycan arasındaki savaşın yayılması ve Azerbaycan’ın Kelbecer eyaletinin işgal edilmesi üzerine 3 Nisan 1993 tarihinde kapatılmış ve Türkiye ile Ermenistan arasındaki doğrudan ticaret durdurulmuştur.
PKK terör örgütüne doğrudan destek ve yardımda bulunur.
Türkiye ile Ermenistan arasında askeri anlaşma veya ilişki yoktur.
Ermenistan Birleşmiş Milletler, Avrupa Konseyi, Bağımsız Devletler Topluluğu, Karadeniz Ekonomik İşbirliği, Dünya Ticaret Örgütü, Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütüne ve yaklaşık otuz diğer örgütün üyesidir.
Kolektif Güvenlik Anlaşması Örgütüne üye olan diğer ülkeler ise Rusya, Belarus, Kırgızistan, Tacikistan, Kazakistan’dır. Örgütün faaliyet alanına baktığımızda; siyasi işbirliğinin her yönden geliştirilmesi, askeri işbirliğinin geliştirilmesi ve iyileştirilmesi, uluslararası terörizme ve aşırılığa, uyuşturucu ve silah kaçakçılığı ile diğer tehditlerle mücadele olduğunu görürüz. Ermenistan’ın bir tabur ile katıldığı örgüte Belarus bir tugay, Kazakistan bir tabur ve bir tugay, Kırgızıstan bir tabur, Rusya bir hava indirme tugayı ve bir hava indirme tümeni, Tacikistan ise bir tabur ile katılmaktadır. Bugüne kadar dört kez yapılan ortak tatbikatların 2017 yılından itibaren daha sık yapılır hale geleceği beyan edilmiştir. Anlaşılacağı üzere askeri tabanı daha güçlü bir örgüt hızla gelişmektedir.
Ülkenin nüfusu 2011 tahminlerine göre 3.262.6002dür. Yüzölçümü ise 29.743 km2’dir.
Komşuları; Gürcistan, Azerbaycan, İran, Türkiye ve Nahcıvan’dır. Denize kıyısı olmayan bir devlettir.
TÜRKİYE NERDE BULUNUYOR 7’DE GÖRÜŞMEK ÜZERE
Hits: 20
ABD yakında Mars’a gidiyor
- 4 Ocak 2018