
AKBAŞ CEPHANELİĞİ BASKINI
- 28 Ocak 2018
- Dr. Mehmet Çanlı
- Başlık; MGM Tarih
- 2
MİLLİ MÜCADELE’DE AKBAŞ CEPHANELİĞİ BASKINI
Mondros Mütarekesi imzalandıktan sonra Osmanlı Ordusu’na ait silah ve mühimmat mütareke esasları gereğince Anadolu’nun değişik bölgelerindeki depolarda toplanmış, ayrıca top kamaları ve tüfeklerin sürgü kolları da sahil kesimlerine yakın depolarda toplanmıştı. Bu depolardan biri de Gelibolu’nun Akbaş mevkiinde bulunuyordu.
İngilizler Batum gibi bazı bölgelerde Osmanlı silahları ile top kaması ve silah sürgülerini denize dökerken bu depodaki silah ve mühimmatı 1920 yılının ocak ayında Rusya’daki Bolşevik Rejimi yıkabileceğini umut ettikleri son Beyaz Rus Ordusu olan Wrangel Ordusu’na göndermeyi planlıyorlardı. Wrangel ordusu Kırım Bölgesi’ne hâkimdi ve İngiliz gemileri bu silahları Kırım’a götürmek üzere hazırlanmıştı.
Fakat bu sırada Ege Bölgesi’ndeki Kuvayı Milliye’ye de silah ve mühimmat lazımdı. Çünkü silah yokluğundan milli kuvvetlerin sayısı artırılamıyor, hatta bazı bölgelerde bir silah birer aylık nöbetler şeklinde iki kişi tarafından kullanılarak sırayla cephede kullanılıyordu.
Bu eksiklikleri gidermek ve yeni Kuvayı Milliye birlikleri teşkil etmek için karargâhı Balıkesir’de bulunan 61. Tümen Komutanı Kazım (Özalp) Bey, bazı Kuvayı Milliye liderleriyle görüşerek Akbaş Cephaneliğindeki silah ve mühimmatın kaçırılmasına karar verdi. Bu iş için Ayvalık’ta Yunanlılarla çıkan ilk çatışmadan beri Kuvayı Milliye teşkili için çalışan Edremit Kaymakamı Köprülü Hamdi Bey’i görevlendirdi. Hamdi Bey 10 adamıyla birlikte hemen Biga’ya gitti.
Bu sırada Alaşehir-Salihli bölgesinde Çerkez Ethem ile anlaşamadığı için buradan adamlarıyla birlikte ayrılarak Balıkesir’e gelen Dramalı Rıza henüz cepheye gönderilmemişti. Kazım(Özalp) Bey Dramalı Rıza’yı da 40 adamıyla birlikte Hamdi Bey’in emrine girmek üzere Biga’ya gönderdi.
Biga’da Hamdi Bey ile görüşerek bir plan yaptıktan sonra Dramalı Rıza iki adamıyla birlikte sivil kıyafetli olarak Boğazın Trakya kesimine geçti. Birkaç koyun temin ederek çobanlık yapıyormuş gibi cephaneliğin etrafında dolaşarak keşif yaptı. Bölgedeki Türk halkından bazı kişilerle görüştü ve çevreyi tanıdı.
Gerekli bilgiyi topladıktan sonra Biga’ya döndü. Yaptığı keşif sonucunda elde ettiği bilgileri Hamdi Bey’e anlattı ve cephaneliği basmak için planını açıkladı. Beraberce plana son halini verip durumu Kazım (Özalp) Bey’e haber verdiler.
Bunun üzerine Kazım Bey, İstanbul’da Boğaz Komutanı olan Galatalı Şevket Bey’e bir telgraf çekerek bir süre önce Tekirdağ’dan Bandırma’ya taşınmış olan 14. Kolordu’nun Tekirdağ’da kalan malzemelerini taşıtmak için Lâpseki’ye bir motor göndermesini söyledi. Burada Motoru kolordudan bir subay karşılayacaktı. Bu iş için Hamdi Bey için bir subay üniforması ayarlandı ve motoru karşılamak için koordinasyon ve plan yapıldı.
Motor 26 Ocak’ta Lâpseki’ye vardı. Motoru karşılayan Hamdi Bey, bulduğu kayık ve mavnaları bu motora bağlattı. Akşam olunca 30 kadar Kuvayı Milliye askerini motora bindirdi ve motor gecenin karanlığında Trakya yakasına doğru hareket etti. Daha önce detaylı bir şekilde bir baskın planı hazırlanmış, her askere görevi tek tek açıklanmış ve baskının provası yapılmıştı. Karşı kıyıya varılınca, önce cephaneliğin haberleşme hatları kesildi. Ardından da cephaneliği korumakla görevli Fransız müfrezesine baskın yapılarak müfreze etkisiz hale getirildi.
Bölgeden irtibata geçilen bazı Türklerin de yardımıyla depodaki silah ve mühimmat sahile taşındı. Depodan taşınan 8.000 tüfek, 5.000 sandık cephane ve 300 mitralyöz kayık ve mavnalara yüklendi. Sabah hava aydınlanmadan önce hareket eden motor, bölgede bulunan İtilaf Devletleri savaş gemilerinin arasından, onlara hiçbir şey hissettirmeden geçerek silah, mühimmat ve Fransız müfrezesinden esir alınan 20 askerle birlikte Lâpseki bölgesine geldi.
Lâpseki’de de taşıma için tertibat alındığından silah ve mühimmat kısa sürede kayık ve mavnalardan indirildi ve iç kesimlere taşınmaya başlandı. Gün ağarınca olayın farkına varan Fransızlar hemen Lâpseki’ye bir harp gemisi gönderdiler. Kıyıda boş bir şekilde duran motordan başka bir şey bulamayınca sinirlerini bu motordan aldılar ve motoru batırdıktan sonra geri gittiler. Bunun ardında esir alınan Fransız askerleri geri gönderildi.
Olayı öğrenen İngilizler ertesi gün Bandırma’ya savaş gemisi gönderdiler ve karaya iki bölük asker çıkardılar. İngilizler İstanbul’daki Ali Rıza Paşa hükümetine de sorumluların yakalanması için ültimatom verdiler. Bu sırada Kuvayı Milliye namına Kazım Bey, İngilizlere Bandırmayı terk etmediği takdirde Kuvayı Milliye’nin İngiliz birliğine saldıracağı bildirildi. Bunun üzerine İngilizler karaya çıkardığı askerleri gemiye bindirerek bölgeyi terk ettiler. Mustafa Kemal Paşa bu olayı büyün kolordulara bir tamimle haber verdi. Bu olay büyük bir ses getirdi.
Hits: 84
MİSAK-I MİLLİ’NİN KABULÜ
- 28 Ocak 2018
Kartaca Savaşı
- 28 Ocak 2018