
ÖSO–ÖZGÜR SURİYE ORDUSU–1
- 8 Şubat 2018
- Güven Kaya
- Başlık; Bölgesel Sorunlar
- 36
GÜVEN KAYA 08.02.2018 / ANAKARA
Önce bir hatırlatma: Bu yazıda Özgür Suriye Ordusundan (ÖSO) ve onun bileşenlerinden bahsedilecek olup, ayrıntıya girilmeyecektir. Daha fazla bilgi ise, dağınık da olsa hem internet ortamında hem de basılı yayınlarda bulunmaktadır.
ÖSO denilen ama sabit bir yapısı olmayan yani kuruluş şeması belli olmayan bir örgüttür bahse konu olan. Kurulduğu savlanan 2011 yılından beri yıl yıl, hatta ay ay değişen bileşenleri olmuştur. Elde edecekleri çıkarlar uğruna birileri bu örgüte girmiştir, birileri ise çıkmıştır. ÖSO için, “zaman içinde irili ufaklı muhalifin yer aldığı ve kendine şemsiye isim olarak kullandığı bir yapıdır” dersek yanılmış olmayız.
Bileşenleri sürekli değişen örgütün komutanları da modaya uymaktadır. Birçok komutanı çıkarlarına uygun olan diğer örgütlere katılmakta veya maddi kazançlar karşılığında yer değiştirmektedir. Yazının ilerleyen bölümlerinde karşılaşacağınız isimler, Arap dilinin karmaşıklığından dolayı yanlış yazılmış olabilir. Ayrıca bazıları bir kelime farklılığı ile bile olsa aynı örgüt olabilir. Bunlar benden kaynaklanmamaktadır.
2011 Yılı
Kuruluşu:
Örgütün kuruluşu yasal Suriye Devletine karşı ayaklanarak kurulan ilk örgütlerin meydana çıktığı sürece denk gelir. İlk örgütlenmeler, Suriye’deki sözde barışçıl ama gerçekte iç ve dış destekli ayaklanma hareketlerinin silahlı çatışmalara evrildiği 2011 yılının yaz aylarında olmuştur.
ÖSO, yasal Suriye ordusunda görevli yedi subay tarafından kuruldu. Kurucuları Hava İstihbarat Albayı Riyad el Esad’dır. Örgütün kuruluşu 29 Temmuz 2011 tarihinde YouTube’da yayımlanan bir video ile dünyaya duyuruldu. Örgütü kuran kişi, Suriye devlet başkanı ile soy isim benzerliği taşımaktadır.
Kuruluş amacı “sistemi yıkmak için halkla birlikte çalışmak ve halkı sistemin ölüm makinelerine karşı korumak” olarak açıklanmıştır. Sistem denileni açmak gerekir: Birleşmiş Milletler tarafından tanınmış, laik ve seküler cumhuriyet yapısı ile öne çıkan yasal Suriye devletidir. Bazı yerlerde işin içine tarihten gelen sıfatlar katılarak açıklanmıştır amacı: Esad rejiminin tiranlığından Suriye ve Suriyelilerin korunup kurtarılmasıdır. Esad’a tiran veya diktatör diyenlerin bizzat kendilerinin bu sıfatları taşımaması ve bunlara uyum sağlayacak davranışları göstermemesi gerektiği konusundaki “erdemi” bir kenara bırakarak devam ediyoruz.
Bildiride tüm Suriye ordusunun üyelerine kendilerine katılma çağrısı yapılırken, tüm muhalif gruplara birleşme çağrısı da unutulmamıştır.
Yine bildiride “tüm güvenlik güçlerinin kendileri için meşru birer hedef haline geldiği” açıklaması da vardır.
ÖSO’nun bayrağı, yasal Suriye devletinin iki yıldızlı bayrağına bir yıldız daha eklenerek şekillenmiştir. Bu bayrak daha sonra birçok grup tarafından kullanılacaktır.
El Esad iç savaş başladıktan bir süre sonra Türkiye’ye kaçtı ve örgütü buradan yönetmeye çabaladı. Komuta merkezini Hatay olarak ilan etti ama Türk halkının verdiği tepki üzerine komuta merkezini Şam’a taşıdığını söyledi.
Başlangıçta üyelerinin çoğunu Suriye ordusundan kaçan askerler oluşturmuştur. Ne kadar üyesi olduğu hiçbir zaman netleşmemiştir. Ancak iç savaş başladıktan sonra 40 bin rakamı kendi web sitelerinden açıklanmıştır. Konuyla ilgili bir başka rakam ise ülkenin çeşitli yerlerine dağılmış 22 ÖSU taburunda toplam 25 bin kişinin olduğudur (2011 sonu itibariyle). Ancak tam tersi olduğunu beyan edenler de var. Britanya merkezli “Suriye İnsan Hakları Gözlemevi” Başkanı Rami Abdurrahman, ÖSO üyeleriyle ilgili rakamların abartılı olduğunu söylüyor. Düzenli ordudan ayrılan askerlerin sayısının 1000’den az olduğunu tahmin ediyor ve ekliyor: Ordudan ayrılan ve orada bulunan kişilerle iletişim halindeyim. Yönetim güçlerinden ayrılma kararlarına saygı duyuyorum. Ancak takdir etmek ve doğruyu söylemek ayrı şeylerdir. Özgür Suriye Ordusu, rejimi yıkmak için gereken güce sahip olduğunu söyleyerek insanları boş yere ümitlendiriyor. Resmi Suriye Ordusu’nun 500.000’den fazla askeri olduğunu ve yönetim yanlısı yüzlerce “haydut” (Şebbiha) bulunduğunu unutmamak lazım. Bu yüzden, Özgür Suriye Ordusu’nun Esad’ı devirme gücüne sahip olduğunu söyleyemem. Haber için bakınız.
Cumhuriyeti devirmek için yola çıkan örgütü, bu yol üzerinde ilerlerken, ABD, BOP / GOP eşbaşkanını üzerinde taşıyan Türkiye, Ortadoğu’yu ele geçirmeye çabalayan İsrail, İsrail ile hemhal olan bazı Arap ülkeleri ve birçok batı ülkesi tarafından hem parasal hem de askeri malzeme yönünden desteklemişlerdir. Bazılarının desteği ise halen devam etmektedir.
2011-2014 yılları arasında Suriye’de hükümetin değişmesini savunan uluslararası aktörler tarafından en çok desteklenen örgüttür. Şimdilerde hükümet değişsin diyen batılı ülkeye pek rastlanmamaktadır.
Askeri Konsey
ÖSO, 16 Kasım 2012’de, “mevcut rejimi devirmek, Suriyeli sivilleri boyunduruktan kurtarmak, özel ve kamu mülkiyetini korumak ve (yönetim) devrildiğinde kargaşa ve intikam eylemlerini önlemek” amaçlarıyla geçici bir askeri konseyin kurulduğunu açıkladı.
Açıklanan Askeri Konsey’in başında, ÖSO’yu kurmak için Suriye ordusunu terk eden Albay Riyad El Esad vardır. Konsey’in liderleri arasında dört albay ve üç binbaşı da bulunuyor.
Suriye Ulusal Konseyi
ÖSO, bir tür muhalifler koalisyonu olan, barışçı yollarla rejimi devirmekten yana olduğunu ileri süren ve siyasi kanat olarak değerlendirilen Suriye Ulusal Konseyini (SUK) tanıdı ve bağlılığını beyan etti (Kasım 2011).
Ancak Ana muhalefet birliği SUK, olaylara biraz farklı bakıyor; daha ziyade bir orta yol bulmaya çalışıyor. SUK sözcüsü ordudan ayrılanları anladıklarını ve “silahsız protestocuları korumaya yönelik meşru bir rolleri” olduğunu kabul ettiklerini, ÖSO’nun saldırılarını ise desteklemediklerini belirtiyor ve ekliyor: “Suriye devriminin barışçıl niteliğini muhafaza etmeliyiz. Siyasi tutumlarımız arasında uyum sağlamak için ÖSO ile sürekli bir diyalog içindeyiz.”
ÖSO ise bağlısı olduğu SUK’un bu fikrine katılmıyor ve rejimi devirmek için sadece barışçıl araçlara bel bağlayanların hayal âleminde yaşadığını iddia ediyor.
SUK’un, ÖSO üzerinde ne kadar etkili olacağını zaman gösterecek.
Kuruluş Sonrası Bazı Eylemler:
Aralarında Marat El-Numan, Kefer Nebil, Cebel Ez Zaviye ve Kefer Rume’nin de bulunduğu yerlerde yapılan saldırılar pek ses getirmese de aşağıdakiler epey ses getirmiştir.
16 Kasım 2011: Başkent Şam’ın dış mahallelerinden birindeki hava kuvvetleri istihbarat üssüne yapılan saldırı.
30 Kasım 2011: Halep kentinin eteklerinde yer alan hava kuvvetleri istihbarat üssüne yapılan saldırı. Üste bulunan sekiz savaş alanı menzilli balistik füzeden (BRBM) biri hedeflendi.
Kurulduğu 2011 yılında ÖSO açısından yaşananlar yukarıda kısaca anlatıldı. 2011 yılı ve sonrasında ÖSO’nun bileşenleri olan grupların hangileri olduğuna göz atalım:
Şam Kolordusu,
Şam Cephesi,
Nureddin Zengi Hareketi,
Kuzey Bölgesi Tümeni,
Orta Bölge Tümeni,
Zafer Ordusu,
İzzet Ordusu,
Sultan Murat Tümeni,
Birinci Alay,
Mücahitler Ordusu,
Cebel Dağı Şahinleri Tugayı,
13.Tümen,
Birinci Sahil Tümeni,
İkinci Sahil Tümeni
Kurtuluş Ordusu.
Ebabil Taburu.
2012-2013 Yılları
Yüksek Askeri Konsey
İlk Yeniden Yapılanması 2012 yılının son, 2013 yılının ise ilk günlerine denk gelir.
Bir süre sonra üç yıldızlı Suriye bayrağını kullanmaya başlayan çok farklı grupların da ÖSO şemsiye altında savaştığını ilan etmesi ve çok geniş bir coğrafyada faaliyet göstermesi, örgütün de yeniden yapılandırılması ihtiyacını doğurdu.
Silahlı muhalif gruplara destek veren Türkiye’nin yanı sıra Batı devletleri ve Körfez Arap ülkelerinin de talepleriyle merkezi bir komuta kademesi kurulması amacıyla Aralık 2012’de Antalya’da bir toplantı yapıldı. Bu amaçla Antalya’da yapılan toplantıda Yüksek Askeri Konsey (YAK) kuruldu ve ÖSO çatısı altında savaşan grupların bir kısmı konseyin emri altına girdi. Konseyin genel komutanlığı görevine ise General Selim İdris getirildi.
General Selim İdris, göreve geldikten kısa bir süre sonra Avrupa’ya giderek Esad sonrası kurulacak sistemle ilgili temaslarda bulundu. İdris o dönemde amaçlarını Suriye’de sayıları ve etkinliği giderek artan cihatçı gruplara karşı “daha ılımlı ve daha güçlü bir alternatif” oluşturmak olarak tanımladı. Bu nedenle de ÖSO ve çatısı altındaki birçok grup gerek Batılı devletler gerekse de uluslararası medya tarafından “muhalifler” ya da “ılımlı muhalif gruplar” olarak nitelendirilmeye başlandı.
Bu toplantıda General İdris’in, siyasi yapılanmaya da sahip olan örgütün, ÖSO çatısı altında toplanan askeri kanadının liderliğini yapması da öngörüldü.
Oluşturulan Cepheler
Anılan tarihlerde YAK altında belirlenen beş farklı cephede savaşan yaklaşık 30 farklı grup yer aldı. Bu cepheleri sayarsak;
Kuzey cephesi Halep ve İdlib bölgelerini,
Doğu cephesi Rakka, Deyrizor ve Haseke’yi,
Batı cephesi Hama, Lazkiye ve Tartus’u,
Merkez cephe Humus ve Rastan bölgesini,
Güney cephesi Şam, Dera ve Suveyda’yı kapsamaktaydı.
Her cephe için de altışar silahlı grup oluşturuldu. Bu grupların, askeri karar alma süreçlerinde önce cephe komutanlıklarıyla, daha sonra da ÖSO’nun İdris önderliğindeki ana komutanlığıyla temasa geçmesi öngörülüyordu.
Ancak kâğıt üstünde belirlenen bu emir-komuta zinciri pratikte uygulamaya sokulamadı. ÖSO çatısı altında savaşan grupların bir kısmı zaman içerisinde cihatçı örgütlerle iş birliği yaptı ya da farklı isimler altında cihatçı örgütlere dönüştü.
General İdris de Suriye’de hükümete karşı savaşan silahlı grupların en güçlü çatı örgütü olması beklenen ÖSO’nun komutanlığından çok, bu görevi yürüttüğü 2014 yılına kadar örgütün sözcüsü ve özellikle Batı’dan gelen askeri yardımların dağıtımını organize eden kişi haline geldi.
ÖSO, Suriye iç savaşı sırasında en etkili olduğu 2012-2013 döneminde, bir ara, Suriye topraklarının yüzde 50’sinden fazlasını kontrol altında tuttu. İlerleyen yıllarda ise başta IŞİD olmak üzere cihatçı örgütlerin ilerlemesi ve bunlara karşı ABD’nin de desteğiyle PYD ve YPG gibi daha organize grupların ön plana çıkmasıyla giderek güç kaybetmeye başladı. ÖSO’nun giderek güç kaybettiği bir dönemde Şubat 2014’te İdris görevden alınarak yerine Abdulillah Beşir atandı.
Suriye Geçici Hükümeti
Suriye’deki muhalif hükümet olup, Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu tarafından kurulmuştur. Geçici Hükümet, Suriye muhalefeti adına ülkenin bazı alanlarını kontrol etmekte olup Baasçı Suriye Bakanlar Kurulu’nu tanımayarak ülkedeki tek meşru hükümet olduğunu iddia etmektedir.
19 Mart 2013 tarihinde İstanbul’da düzenlenen bir konferansta Suriye’de kurulan geçici hükümetin başbakanı olarak Gassan Hitto seçildi. Hitto, 10 ile 12 arasında bakandan oluşacak ve muhaliflerin elindeki yerleri yönetecek teknik bir hükümetin kurulacağını duyurdu. Savunma Bakanı, Özgür Suriye Ordusu mensupları tarafından seçilecektir. 3 Nisan 2013 itibarıyla hükümet, “sürgünde bulunan ve Suriye içinde örgütsel tabanı yoksun” bir durumdadır. Yeni bakanlıklar tek bir konumda bulunmayıp, Suriye muhalefetinin kontrolünde olan bölgelerde dağıtılacaktır. Hükümetin merkezi Türkiye-Suriye sınırına yakın açıklanmayan bir yerde olacaktır.
Amerika Birleşik Devletleri Ocak 2015 tarihinde Suriye Geçici Hükümeti’ne 6 milyon dolarlık bir yardımda bulundu. Yardım, ilerleyen aylarda geçici hükümetin planlamasıyla Kuzey Lazkiye ve Kuzey Hama’da yeniden yapılanma çabaları başta olmak üzere, Kuzey Halep ve Kuzeybatı İdlib’de Suriye muhalefeti tarafından yönetilen bölgelerde yerel yönetimlerin güçlendirilmesi için kullanılacaktır.
Geçici Hükümet, Türkiye ve Amerika Birleşik Devletleri tarafından doğrudan desteklenmektedir.
Eğit-Donat Projesi
2013 yılında başlayan bu proje tam bir fiyasko ile sonuçlandı. IŞİD’e karşı savaşmak üzere Kırşehir ilçesinde, Türk ve ABD’li eğitmenlerce, eğitilen ve donatılan ÖSO askerlerinin ilk grubu Suriye topraklarına girer girmez silahlarını satıp sırra kadem bastılar. İkinci grupta eğitilenler ise daha değişik bir harekete imza atarak altlarındaki zırhlı araçlar ve ellerindeki silahlarla topluca IŞİD’E katıldılar. Miktar az olmakla birlikte esas olan zihniyettir. Eğitilen ve donatılanların o dönemdeki sayısı 50-60 gibi düşük rakamdır.
Bu örnek, bu gibi örgütlere ve içindekilere kesinlikle güvenilmemesi gerektiğinin altını çizmektedir. Zaten bunlar ilk hainliği kendi ordusuna ve ülkesine karşı yaptı. İkincisini ise bunları eğiten ve donatanlara karşı yaptılar. Bir üçüncüsünü yapmakta pek gecikmezler.
Bu süreçten sonra ABD projeyi ÖSO için iptal etti. 2014 yılında ise IŞİD ile savaşan gruplara öncelik verecek şekilde düzenleyerek, Suriye’nin kuzeyinde Kürtlerin oluşturduğu Demokratik Birlik Partisi’nin (PYD) silahlı kanadı Halk Savunma Birlikleri (YPG) destek almaya başladı. Böylelikle ÖSO’nun güç kaybı başladı. Güç kaybı 2016 yılında Türkiye’nin destek vermesi ile durdu.
2012-2013 yıllarında ÖSO şemsiyesi altında olduğu tespit edilen gruplar şunlardır:
Ahrar Şam,
Hazım Hareketi,
Nureddin Zengi Hareketi,
İslam Ordusu,
Sukur Şam,
Feylak el Şam,
Faruk Tugayı,
Mücahitler Ordusu,
Ceyşül Muhacirin Vel Ensar,
Suriye Devrimciler Cephesi,
Fatih Sultan Mehmet Tugayı,
Liva Tevhid,
Allahu Ekber Tugayı.
2015 Yılı
Bu yılın yaz aylarında ÖSO yeni bir yapılanmaya gitti. İdlip ve Hama illerini içine alan Kuzey Cephede ÖSO’ya bağlı 16 alt grup Zafer Ordusu (Ceyşu’n-Nasır) adı altında bir çatı yapılanmaya gitti. Kurulan yeni ordunun basın ofisinden yapılan açıklamada “Hama kırsalındaki halkın isteği ve rejim güçlerinin bölgeye düzenlediği acımasız saldırılar üzerine Ceyş’ün-Nasr ortak operasyon odasının kurulması kararı alındığı” belirtildi.
Zafer ordusunun kurulmasında “ilk hedef Hama’nın kuzey kırsalını özgürleştirerek rejimin kenti elinde tutmak için kurduğu birincil savunma hattını kırmak” olarak belirlendi. ÖSO’ya bağlı grupların zayıflamasının ve yaşanan savaşlarda sahadaki etkinliğini yitirmeye başlamasının ortak hareket ihtiyacı doğurduğu gerçeğinden gidilen yapılanma, İdlib ve hama kırsalında yer alan ÖSO gruplarının birlikte tek merkezden kontrol edilmesini kolaylaştırıcı bir adım olarak görülmektedir.
Bölgedeki eylemciler (bunlara aktivist diyenler de var) tarafından yeni yapılanma “ÖSO’ya bağlı gruplar ÖSO’ya bağlı olmayan grupların metodunu izlediği, böylece birleşip ortak hareket ederek ÖSO’ya bağlı olmayan ‘Fetih Ordusu’ gibi zafer ve başarı elde etmeye çalıştığı” şeklinde görülmektedir. Yine bu eylemciler “Ceyşu’n-Nasr’ın özellikle Hama’nın kuzey kırsalında savaşın seyrini değiştirmesini de umuyorlar.”
Bu yapılanmaya giden gruplar şunlardır:
“Cebhetu’ş-Şam,
El-Gab Şahinleri Tugayları,
İzzet Grubu,
Suriyeli Fedailer Hareketi,
101.Tümen,
Savaşçı Kurtuluş Cephesi,
6.Tugay,
111.Tümen,
60.Tümen,
Bilad-i Şam Tugayı,
6.Tugay,
111.Alay Topluluğu,
Cihad Şahinleri Taburu,
El-Treymise Şehitleri Tugayı,
El-Meşhur Tugayları,
El-Adiyat Tugayı.
2016 yılı
Mart 2016’da ÖSO ile bağlantılı grupların bir kısmı bir araya gelerek, Havar Kilis Operasyon Odası adlı bir oluşuma gitti. Oluşumun iki ana bileşeni var. Bunlardan birisi ÖSO, diğeri de Halep’in Fethi adlı daha önce Halep’te savaşmış grupların oluşturduğu bir başka çatı örgüttür.
Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) ile işbirliği yapmaları ve birlikte hareket etmeleri Ağustos 2016’da başlatılan Fırat Kalkanı Harekâtı ile gün yüzüne çıktı.
TSK ve ÖSO, Mart 2017’de sonlandırılan Fırat Kalkanı Harekâtı sırasında sınırın Suriye tarafında bulunan Azez ile Cerablus arasındaki bölümü güneyde El Bab kentine kadar yaklaşık 2 bin kilometrelik bir alanı IŞİD’ten aldı.
Bu bölgelerde Türkiye’nin desteklediği bir yönetim kurulurken, ÖSO’ya bağlı bazı güçler de yine Türkiye’nin sağladığı eğitimlerle bölgede güvenlik hizmeti sağlıyor. Türkiye tarafından eğitilen 4 bine yakın “Özgür Polis” Fırat Kalkanı Harekâtı ile ele geçirilen bölgede görev yapmaya başladı.
2016 yılında ÖSO çatısı altına girenler şunlardır:
Sultan Murat Tugayı,
Hamza Tugayı,
Fastakim Birliği,
Mutasım Tugayı.
Türk Silahlı Kuvvetleri ile birlikte “Fırat Kalkanı Harekâtına” katılan gruplar ise:
Şam Kolordusu,
Şam Cephesi,
Nureddin Zengi Hareketi,
Mücahitler Ordusu,
Cebel Dağı Şahinleri Tugayı,
Sultan Murad Tümeni,
Hamza Tugayları,
El Mutasım Tugayı,
El Hamza Tugayı,
51’inci Tugay.
2017 yılı
Türkiye destekli ÖSO’nun yeniden yapılandırılma sürecinin en son halkasını 30 Aralık 2017’de kurulan “Suriye Milli Ordusu” (Ceyş el Vatani) oldu. Geçici hükümetin Başbakanı Cevad Ebu Hatab, Halep’e bağlı Azez ilçesinde grupların liderleriyle bir araya geldi. Hatab, yaklaşık 4 saat süren toplantının ardından “Milli Ordu” kurulduğunu duyurdu.
Suriye Milli Ordusu, ÖSO’ya bağlı yaklaşık 30 alt grubun birleşmesinden oluşturuldu. Bu örgütün kuruluş amacı, Fırat Kalkanı Harekâtı ile ele geçirilen bölgeyi korumak ve halkı, hükümete bağlı güçler ve IŞİD ile YPG gibi grupların “saldırılarına karşı savunmak” olarak açıklandı. Sırf bu gerekçe bile Suriye’nin toprak bütünlüğüne saygı gösterilmediğini ve parça koparmaya yönelik olduğunu gösterir. Ayrıca ÖSO bünyesinde en az 31 adet grubun varlığını da gösterir.
Kurulduğunda yaklaşık 15 bin (kimine göre de 22 bin) savaşçıyı bünyesinde barındırdığı belirtilen örgüt 2011 yılından beri muhaliflerin kurduğu en büyük silahlı gruptur. Örgüt içinde üç Türkmen grup yer almaktadır. Ordunun üç kolordusu vardır.
2017 yılı içinde ÖSO bünyesinde varlığı tespit edilen gruplar:
El Hamza Tugayı,
Fatih Sultan Mehmet Tugayı,
Muntasır Billah Tugayı,
Semerkant Tugayı,
Liva El Ahvad,
103’üncü Tugay,
105’inci Tugay,
51’inci Tugay,
El Mutasım Tugayı,
Sultan Murat Tümeni,
Ceyşu’l-İslam,
Cephe Şamiyye,
Sultan Murad,
Feylak eş-Şam,
Suriye Devrimciler Cephesi,
Asale ve Temniye,
Hazm Hareketi,
13.Fırka.
2018 yılı
2011-2014 yılları arasında Suriye’de hükümetin değişmesini savunan uluslararası aktörler tarafından en çok desteklenen örgüt olan ÖSO’nun 2016 yılına kadar bir gerileme dönemi yaşadığı ve bundan sonra da Türkiye desteğiyle yeniden güçlenmeye başladığı görülüyor. Ancak, günümüzde, destekleyen başka bir ülke yok.
İlk kurulduğu dönemden bu yana dağınık örgütlenen ve farklı grupları bünyesinde barındıran ÖSO’ya son zamanlarda “laik muhaliflerin” desteğini kaybederek, giderek İslamcı örgütlerin ağırlık kazandığı bir yapıya dönüştüğü eleştirileri yöneltiliyor.
Ayrıca ÖSO’yu oluşturan birliklerin zaman zaman birbirleriyle çatıştığı haberleri de geliyor.
Afrin Operasyonuna Katılanlar
ÖSO çatısı altında Zeytin Dalı Harekâtına katılan veya destek veren gruplardan bazıları şöyle:
Sultan Murat Tümeni,
Feylak el Şam (Şam Lejyonu),
Ahrar el Şarkiye,
Sultan Mehmed Fatih,
Muntasırbillah,
Sultan Murad Tugayı,
Semerkand Tugayı,
Şam Cephesi (Eski Ahrar Şam militanlarını da içeriyor),
Hamza Tugayı,
Livai Şimal Azez Cephesi,
Ceyşül Nükba,
Ahrar Şarkiye,
Ceyşel Şamel,
Ceyşul Şimal.
Mevcut durum itibarıyla ÖSO çatısı altında irili ufaklı birçok Arap, Türkmen ve Kürt grup bulunmaktadır.
Hits: 359
İhanetin cezası
- 6 Şubat 2018
Nikolaos Trikupis’in Acı Sonu
- 9 Şubat 2018