
II. ABDÜLHAMİT VE JURNALCİLERİ-4
- 2 Mart 2018
- Güven Kaya
- Başlık; MGM Tarih
- 25
GÜVEN KAYA 02.03.2018 / ANAKARA
Aşağıdaki jurnallerin bizzat nazırlar (bakanlar) tarafından yapıldığını göreceksiniz. Devletin en önemli görevlileri “devlete ve millete karşı sorumluluklarını” bırakmışlar gammazlık peşinde koşuyorlar. Günümüzde istihbarat teşkilatının, bir kişinin şahsi çıkarları için kullanılmasına benziyor. Teşkilatı şahsi çıkarları için kullanan kişi, istihbarat teşkilatının başındaki kişi için “benim sır küpümdür” dediğini hatırlatmak isterim.
Sayın muhbir vatandaşlar neler yapmış, bakalım:
Kandilliden başlayan takip arasız devam ediyor:
30/Temmuz/315
Müteveffa Mahmut Paşazade Celâleddin Bey kulları dün refakatinde Kandilli sakinlerinden Mösyö Gazmir bulunduğu halde vapurla Köprüye çıkıp Sirkeci Gümrük ambarına ve sonra mahalli mezkûrda Pamnoseranın birahanesine ve tekrar mezkûr ambara uğradıktan sonra araba ile Bebeğe ve oradan sandalla sahilhanesine avdet eylemiş olduğu maruzdur.
Abdi memlükleri Zaptiye Nazırı
Şefik
13/Haziran/893
Yaveri Hazreti Şehriyarîden Binbaşı Mustafa Beyin Tophaneî âmire yoklama mümeyyizi Rifat Efendi para almak için bugün Tophaneî Amire muhasebecinin gelip bâde daire sofasında bir müddet gezdikten sonra gitmiş olduğu berai malûmat olunur. Ol babda…
Mekatip Askeriyei Şâhane Nâzırı
Zeki
29/Haziran/893
Paristen kuşak altında ve üzeri “Hariciye Nezaretine” yazılı olarak gelen ve ithali zaten yasak olan “Letr” nam yeni çıkan bir kitap şöylece muayene olundukta Murat Efendiye ait sözler bulunduğu gibi “Zati Şevketsimat Hazreti Padişahî” ye ve mâbeyini hümayunu hazreti mülükhânelerine dair münasebetsiz şeyler yazılı olduğu anlaşılmış ve bunun Paris Sefareti Seniyesi tarafından gönderilmiş bulunduğu, üzerinin yazısı delâletiyle anlaşılmakta bulunduğu gibi aranılacağı dahi tabiî bulunmuşsa da bazı isimler filan olduğu cihetle mazrufen arz ve takdim kılındı.
(Posta Ve Telgraf Nâzırı)
Köleleri Âli
İçki içen mektupçu için nâzırın yazdıkları
9/Ekim/893
Büyükadada oturan “Mâbeyini hümayun cenabı melûkâne” mütercimlerinden Maarif Nezareti celilesi mektupçusu Sırrı Beyefendi, geçen cumartesi günü familyası ile beraber Burgaz adasına gitmiştir. Oradaki gazinoda karisiyle beraber kahve içmişlerdir. Oradan kalkıp Hıristos manastırına gitmişler ve familyasiyle alenen işret etmişlerdir. Akşamüzeri sarhoş oldukları ve İslâm dinine yakışmayacak halde hıristiyan ahali arasında “kemali rezaletle avdet” etmişlerdir. Bu hal halkın hayret ve istihzasını mucip olmuştur. Tafsilatına dair Adalar zabıtasından alınan jurnal ile ilişikleri arz ve takdim kılınmış ve bu hal birinci defa olmayıp pek çok tekerrür etmiş olmakla olbapta…
Zaptiye Nazırı
Nâzım
Sarayda yıkananlar saray havasını bozarlarmış
24/Ekim/893
Kolera münasebetiyle hariçte temizliğe dikkat olunduğu gibi sarayı hümayunları dahilinde daha ziyade temizliğe dikkat ve itina olunması “iradei seniyei şahâneleri” iktizasından iken mutbah dairesinde bir takım aşçı, taklakâr, hademe gibi şahısların merdiven altlarında gusül etmekte ve sabunla yıkanmakta oldukları öğrenilmiştir. Böyle daire aralarında açık, mecrasız yerlerde çirkef, pislik hâsıl edilmesi maazallahü teâlâ havanın temizliğini bozup sarayı hümayun dahilinde bir hastalık çıkmasını mucip olabilir. Dün İsmet Paşa kullarının, koleraya inanmamakta olan Hacı Hasan Paşa nezdine gidip uzun müddet mülâkatta bulunduğu da arzolunur. Ferman.
Salâhi
31/Temmuz/893
Bugünkü posta ile Paristen Ahmet Celâlettin namına 11174 numaralı bir taahhütlü mektup gelmiştir. Mektubu gönderen “İskrip sokağında 15 numarada Navn” dır. Mektup mühkemce mühürlüdür. Anlaşılmaz surette tetkiki kabil değildir. Mektup taahhütlü olduğu için sahibine verilmesi lazım ise de olbapta ferman…
Köleleri Ali
6/Ağustos/894
Bu Pazar sabahleyin Tevfikiye namındaki “Tersanei Âmire” muşu ile hazreti şehriyarîden Ahmet Paşa Büyükadada Diyaskiloya gitmiş ve orada araba ile gezinmiştir. Sonra otelde istirahat eylemiştir.
Yine bu sabah sertabip hazreti şehriyarî Mavroyeni Paşa hazretleri yeni zevcesiyle beraber Büyükadaya gelmiş ve gezinmişlerdir. Kendilerini polis çavuşlarından Rıza isminde biri takip etmiştir. Olbapta…
Şehremini
Rıdvan
Bakanların gammazlık yaptığı bir imparatorluğun sonunun ne olacağını tartışmak gereksizdir. Güvenip baştabipliğe kadar çıkarttığı Rum kökenli hekimi bile takip ettiren biri, aslında, ne yaptığını bilmiyor demektir. Veya tamamen evhamlarının ve korkularının esiri olmuştur. Böylesi birinin kendine faydası olmadığı gibi ülkeye de zerre faydası olmaz. Tarih bu tiplerin örnekleri ile doludur.
Alıntılanan bölümler Abdülhamit’e Verilen Jurnaller, Faiz Demiroğlu, Tarih Kütüphanesi Yayınları, 1955, İstanbul adlı eserdendir.
Not: Eserden aynen aktarılmıştır. Yazım hatalarına ve dilbilgisine müdahale edilmemiştir.
JURNALLER DEVAM EDECEK. DURMAK YOK, AKTARMAYA DEVAM.
Hits: 26
Türkiye’de Müziğin Gelişimi ve Değişimi
- 1 Mart 2018
Günah keçisi Hacıanesti
- 2 Mart 2018