
Büyük Adamların Bilinmeyen Yönleri
- 9 Mart 2018
- Dr. Mehmet Çanlı
- Başlık; MGM Tarih
- 1
Mehmet Çanlı
Tarihte önemli işler başarmış ve isimlerini büyük adamlar listesine yazdırmış kişilerin biyografilerini okurken insan bazen çok ilginç şeyler görüp şaşırabiliyor. Tarih kitaplarının ve biyografilerin, genellikle bu kişilerin başardığı işlere ve bu işleri başarmak için uyguladıkları yöntemlere yoğunlaştığından, genellikle gözden kaçırdığı şeyler bunlar. Muhtemelen daha çok özel hayatla ilgili konular olduğundan, aşağıda kısaca bahsedeceğim bu hususlar hakkında ülkemizde bir araştırma da yapılmıyor maalesef.
Bazı okuyucuların ‘’Peki nedir bu ilginç şeyler?’’ diye sorduğunu duyar gibiyim. Örneğin, benim biyografilerini veya hakkında yazılan kitapları okuduğum tarihi kişiliklerden (Asker, devlet adamı, peygamber veya din adamlarından) çoğunun babasının ya henüz onlar doğmadan önce veya çok küçükken öldüklerini gördüm. Yani bu kişiler babaları olmadan büyümüşler ve anlaşıldığı kadarıyla da yaşıtlarından daha hızlı büyümek zorunda kalmışlar. Tarihte bu şekilde babasız büyüyen o kadar çok büyük adam var ki bunun bu kişilerin büyük işler yapmaları üzerinde önemli bir etkisi olduğunu düşünmemek elde değil.
Dikkatimi çeken diğer bir özellik ise, büyük işler başarmış tarihi şahsiyetlerin önemli bir kısmının bu büyük işleri yaparken bekâr olmaları. Bu durum Millî Mücadele’yi başlatan kişiler arasında da çok belirgin bir özellik. Örneğin Millî Mücadele’nin başladığını ilan eden bir manifesto niteliğindeki Amasya Tamimi’ni imzalayan ve mücadelenin yürütülmesinde öncü rolü üstlenen Mustafa Kemal Atatürk, Refet Bele, Rauf Orbay ve Ali Fuat Cebesoy bu tamimi imzaladıkları sırada bekârdır. Bu tamimin maddelerinin görüşülmesine ve ilanına telgrafla yapılan görüşmeler vasıtasıyla katılan Kazım Karabekir de bekârdır.
Üstelik o zaman bu kişilerin yaşı da hayli ilerlemiş durumdadır. Kazım Karabekir ve Ali Fuat Cebesoy 37, diğerleri ise 38 yaşındadır. Bu durum Büyük Taarruz’da 5. Süvari Kolordusu’nun komutanlığını yapmış olan General Fahrettin Altay’ın da dikkatini çekmiş olacak ki anılarını anlattığı 10 Yıl Savaş ve Sonrası isimli kitapta bu konuya değinmeden edememiş.
Fahrettin Altay kitabında, Mustafa Kemal Atatürk ve Millî Mücadele’ye onunla birlikte atılan Kazım Karabekir, Refet Bele, Ali Fuat Cebesoy, Rauf Orbay ve diğer birçok kişinin bekâr olmasını hüzünlü bir şekilde anlatmakta ve bu konudaki duygularını ‘’Viran olası hanede evladı ayal yoktu…’’ diye dile getirmektedir.
Bu kişilerin evlilik çağlarındayken memleketi kurtarmak için Osmanlı İmparatorluğu’nun değişik bölgelerinde savaştıkları göz önüne alınırsa, ileri yaşlara kadar evlenmemeleri anlaşılabilir bir durum olarak görülebilir. Nitekim bu düşünceyi destekler şekilde Millî Mücadele sırasında bekâr olan bu kişilerin bazılarının, savaş sona erer ermez hemen bir aile kurmak için harekete geçtikleri görülmektedir. Örneğin Atatürk 29 Ocak 1923’te, Kazım Karabekir 1924’te, Refet Bele ise (onlardan çok daha sonra da olsa) 1952’de evlenmiştir.
Fakat diğerlerine bakıldığında bu yaklaşımın o kadar da doğru olmadığı anlaşılmaktadır. Çünkü bu kişilerden Ali Fuat Cebesoy ve Rauf Orbay hiç evlenmemiştir. Atatürk ise, evliliğini uzun süre yürütememiş ve hayatına bekâr olarak devam etmiştir. Zaten bu kişilerin kendi ifadelerinden de evlenmemelerinin hayatlarının savaş meydanlarında geçmesinden çok hayat felsefelerinden kaynaklandığı anlaşılmaktadır.
Örneğin Büyük Taarruz’dan kısa bir süre sonra Bursa’yı ziyaret ettiğinde, özel bir sohbet sırasında neden evlenmediğini sorulunca Mustafa Kemal Paşa; ‘’Evli olmak, millet ve memleket lehinde icabında büyük fedakârlıklar göze almayı kayıtlar, zincirler, insanın yerine göre enerjisini kırar. Ben mücadele adamıyım, hiçbir kayıt altına girmemek isterim.’’ diye cevap vermiş. Rauf Orbay’ın yeğeni Zafer Orbay’ın anlattığına göre Rauf Orbay da kendisine neden evlenmediği sorulduğunda, ‘’Kendi başına yaşamak uğruna bu hayat tarzını seçtiği’’ cevabını veriyormuş.
Bir eşleri olmayınca doğal olarak Millî Mücadele’yi başlatan milli kahramanlarımızın çoğunun çocukları da olmamış. Sadece Kazım Karabekir ve Refet Bele evli olduğundan, Karabekir’in ikisi ikiz olan üç kızı, Refet Bele’nin ise bir kızı olmuştur.
Hits: 25
Dünya Emekçi Kadınlar Günü
- 8 Mart 2018
II. ABDÜLHAMİT VE JURNALCİLERİ – 5
- 11 Mart 2018