
Bilgi Harbi ve Türkiye
- 11 Nisan 2018
- Dr. Mehmet Çanlı
- Başlık; Türkiye
- 2
Mehmet Çanlı
Bilgi harbi nedir?
Hani zaman zaman basında veya sağda solda bazı kişilerin ‘’Konuşursam yer yerinden oynar.’’ Veya ‘’Konuşursam çok kişinin başı belaya girer!’’ şeklinde konuştuğunu duyarız ya, işte bilgi harbi budur.
Bu kişiler böyle konuşarak aslında şunu demek isterler: Benim elimde öyle kritik bilgiler var ki ben bu bilgileri açıklayarak bazı kişilere zarar verebilirim.
Çoğu palavra babından boş tehditler ve şantajlar olmakla birlikte böyle konuşanlar, bir şekilde elde ettikleri bilgileri kullanarak, yani bireysel bazda bilgi harbi uygulayarak istediklerini elde etmeye çalışan kişilerdir.
Ancak bu genellikle çok bireysel bir durumdur. Ayrıca bu bir suçtur ve böyle konuşan kişiler hakkında hemen yasal işlem yapılması gerekir. Bizim bilgi harbi diye aşağıda anlatmaya çalışacağımız konu bundan çok daha geniş ve genellikle bilginin devletler veya kitlesel örgütler tarafından siyasi, ekonomik veya askeri (vb.) çıkarları temin etmek amacıyla toplanması, işlenmesi ve kullanılmasıdır.
Akademide okurken aldığım notlara göre bizim askeri literatürümüzde ise bilgi harbi, ‘’Hedef ülkeye karşı bilgi üstünlüğü sağlamak ve hasım ülkenin uygulayacağı bilgi harbini etkisiz kılmak maksadıyla, devletin ilgili tüm kurum ve kuruluşlarıyla barışta ve savaşta uygulayacağı faaliyetlerin tümüdür.’’ şeklinde tanımlanmaktadır.
Bilgi harbinin silahlı kuvvetler tarafından uygulanan bölümüne bilgi harekâtı denir. Bilgi harekâtı: devletin milli hedeflere ulaşmasını desteklemek için, kendi bilgilerimizi ve bilgi altyapımızı etkin olarak kullanır ve korurken diğer ülkelerin (düşman veya muhasım ülkeler) bilgileri ve bilgi alt yapılarını etkisiz hale getirmek ve istismar etmek amacıyla yapılan faaliyetlerdir.
Bilgi harekâtı; İstihbarat, Komuta Kontrol, Sayısal Bilgi, Psikolojik, Sivil Asker İşbirliği ve Basın ve Halkla İlişkiler gibi faaliyetleri kapsayan bir harekâttır. Son zamanlarda ülkemizde de FETÖ örgütü eliyle Silahlı Kuvvetler başta olmak üzere önemli devlet kurumlarına karşı uygulanan yöntemlerde de görüldüğü gibi bilgi harbi, geleneksel harbi ortadan kaldırmamakla birlikte savaşın şeklini değiştirmektedir.
Bilgi harbinin muharebe sahasındaki uygulamalarını, 1. Körfez Harbinden itibaren ABD ve NATO tarafından dünyanın değişik bölgelerinde yapılan operasyonlarda görme imkânımız oldu. Bu uygulamalarda da gördüğümüz gibi çağdaş savaş uygulamaları bilgi harbini ve bilgi tabanlı faaliyetlerin entegre edilmesini zorunlu kılmaktadır. Bu tür harekâtlarda bilgi harbinin amacı, bilgi üstünlüğünü elde bulundurmaktadır. Bilginin; zamanında, uygun kullanıcılara emniyetli bir şekilde ve kesintisiz olarak ulaştırılması temel esastır.
Bilgi harbi sadece askeri alanda değil, hedef ülkenin finans sisteminden kamuoyuna, enerji üretim ve dağıtım merkezlerinden haberleşme ve komuta kontrol sistemlerine kadar geniş bir yelpazede faaliyet göstermeyi gerektirir. Dolayısıyla, sadece askeri birliklerin değil, devletin tüm kurum ve kuruluşlarının (hatta stratejik konulardaki sivil şirketlerin bile) dikkate alınarak planlama yapılması ve topyekûn harp mantığıyla icra edilmesi gerekir. Bunun için de başta yasal düzenlemelerin yapılması, bu birimler arasında koordinasyon sağlayacak bir teşkilatlanmanın oluşturulması ve bir koordinasyon mevkii tesis edilmesi gereklidir.
Ulusal bilgi harbi şu sonuçları elde edecek şekilde planlamalı ve icra edilmelidir: Bilgiye sahip olmak, sahip olunan bilgiyi istenen yer ve zamanda ve istenen hızda kullanmak, kendimize ait ve dair bilgilerin emniyetini sağlamak, muhasım devlet veya devlet dışı yapıları (mesela FETÖ ve PKK gibi terör örgütleri vb) bilgiden mahrum etmek.
Buraya kadar yapılan açıklamalardan da anlaşılabileceği gibi bilgi harbi tüm ülkeyi, hatta ülkede yaşayan tüm bireyleri ilgilendiren bir konudur. Bu sebeple hükumetin ilgili bakanlıklarının ve devletin başta istihbarat ve güvenlik kurumları olmak üzere tüm kurumlarının katılımıyla planlamalı ve bu plana göre icra edilmelidir.
Fakat yakın geçmişte uygulamalarını acı bir şekilde öğrendiğimiz gibi Türkiye etkili bir şekilde bilgi harbi yapamadığı gibi kendisi de uzun süredir çeşitli merkezlerden yönlendirilen birçok bilgi harbine maruz kalmaktadır. Bir dönem devleti idare etmekten ve bilgi harbine karşı gerekli tedbirleri almaktan sorumlu bakanların da alkış ve desteğiyle Silahlı Kuvvetlerimize ait olan veya ait olduğu iddia edilen evraklar piyasalarda dolaşmıştır.
Hatta bir bakanın destek ve teşvikiyle devletin kozmik oda diye tabir edilen yerlerde saklı en gizli bilgileri FETÖ’cü adliye ve emniyet memurları tarafından ele geçirilmiştir. Yargılanan FETÖ’cülerin ifadelerinden basına yansıdığına göre, ele geçirilen bu bilgiler yurt dışına gönderilmiştir.
Başta planlama ve karar merciinde olan general ve kurmay subaylar olmak üzere askeri personelin telefon konuşmaları dinlenmiş, kaydedilmiş ve istenildiği şekilde düzenlenerek bu kişilerin ordudan tasfiye edilmesi için kullanılmıştır.
Ayrıca, Silahlı Kuvvetler personelini karalamak ve etkisiz hale getirmek için FETÖ terör örgütüne mensup kişilerce bazı İnternet siteleri kurulmuş ve maalesef bunlara Türk Silahlı Kuvvetlerinde çalışan bazı kişiler tarafından da yalan yanlış bilgiler gönderilerek bu bilgiler yayımlanmıştır.
Bu yöntemlerle sadece Silahlı Kuvvetler değil Türk siyasi yapısı da yeniden dizayn edilmiştir. Örneğin ana muhalefet partisinin lideri neredeyse bir gecede bir kamera kaydı kullanılarak değiştirilmiştir. Ama olay bununla da sınırlı kalmamıştır. MİT Müsteşarı’nın hayatı mercek altına alınmış, hatta başbakanın talimatıyla PKK Terör Örgütü mensuplarıyla yaptığı gizli görüşmelerin konuşma kayıtları bile basına sızdırılmıştır. En vahimi de başbakanın evinde böcek bulunmuş, Cumhurbaşkanı’nın aile üyeleri ile yaptığı konuşmalar dinlenmiş ve bu dinleme kayıtlarıyla ülkede internet darbesi yapılmaya çalışılmıştır.
Bu kadarı bile oldukça vahim olmakla birlikte bunlar buz dağının sadece görünen kısmıdır. Muhtemelen gerçekten çok kötü haltlar yeyip te şantaj yapılan ve bu haltlar ortaya çıkmasın diye karşılığında bir şeyler verenler de olmuştur. Bu kişiler yaptıkları işbirliği sayesinde kumpas davalarında yargılanmaktan kurtuldukları için belki de hala devletin önemli mevkilerinde çalışmaktadırlar. Muhtemelen istendiğinde istenen bilgileri sızdırmaya hala devam etmektedirler. Bu şekilde elde edilen ancak henüz kullanılmayan bazı bilgiler, gelecekte en uygun yer ve zamanda kullanılmak üzere birilerinin kilitli kasalarında açığa çıkacağı günü bekliyor olabilir.
Uzun lafın kısası düşmanlarımız, içerdeki işbirlikçilerle birlikte her türlü bilgiyi toplamış ve bu bilgiyi kullanarak Silahlı Kuvvetler başta olmak üzere önemli devlet kurumlarını ve siyasi partileri kendi istedikleri gibi dizayn etmeyi başarmıştır. Muhtemelen bu bilgileri toplamaya bugün de devam etmektedirler. Gerçi bu odaklar acı tecrübeler sonucunda alınan tedbirlerle büyük oranda etkisiz hale getirilmiştir. Ama artık orduya, devlete ve siyasete verdikleri zararı telafi etmek mümkün değildir.
Bu kadar acı ve sıkıntının ardından umuyorum ilgili makamlar bu konuda gerekli tedbirleri alıyorlardır. Yoksa yarın bazı odakların, dün ve bugün edindikleri tecrübelerle çok daha yoğun bir şekilde uygulayacağı yeni bir bilgi harbine maruz kalırsak bu ülkenin bunun altından kalkması çok daha zor olacaktır.
Hits: 128
Evrenin Sırları
- 7 Nisan 2018
NOLUYO YAV?
- 17 Nisan 2018