
BUNDAN SONRA NELER OLACAK
- 30 Haziran 2018
- Güven Kaya
- Başlık; Politika
- 32
BUNDAN SONRA NELER OLACAK
GÜVEN KAYA 30.06.2018 / ANAKARA
Kendini yerli ve milli olarak kabul eden ama bu konuda derin şüpheleri üstünde barındıran seçmen tabakası, öteden beri ümmetçiliği savunan ama oy almak için “millilik” gibi inancına taban tabana zıt kavramları seçmenin önüne süren dinci siyasetçilere, bir beş yıl daha ülkeyi yönet dedi. Daha doğrusu hanedanlığa giden yolu tamamen açtı.
Oy vermeyi bir kâğıt parçasını bir yarıktan şeffaf pleksiglas sandığa atmak olduğunu zanneden yerli ve milliler, kendilerinin yanına diğer insanları da düşürdü. Hep beraber ülkede neler olacağını kâh gülerek kâh ağlayarak seyredeceğiz ama bileceğiz ki hep kaybediyoruz. Bakalım neler olacak veya en azından olabilir diyerek geleceğe ışık tutalım.
Aslında yeni hiçbir şey olmayacak. Olumlu bir şey kalmadığı için olumsuz olan her şey daha fazla büyüyecek, o kadar:
Daha fazla yerli olacağız ve yerli yerine oturacağız.
Her şey daha fazla değersiz olacak.
Tüm kavramların içi daha fazla boş olacak.
Daha fazla istikrarlı bir şekilde istikrarsızlaşacağız.
Daha fazla kişi ve firma borçlu olacak. Belki de tüm vatandaşlar borçlu olacak.
Daha fazla millet ve devlet malı satılacak. Belki de yollar bile satılacak. Böylelikle ev hayatına daha fazla mahkûm olacağız.
Daha fazla makam aracı ve uçak alınacak.
Daha fazla saray yapılacak. Her sarayın altına bir de hastane yapılacak. Özel organik meyve sebze bahçeleri olacak. Belki de “bostancıbaşları” bile olacak…
Daha fazla vergi kaçırılacak ve daha fazla vergi alınacak.
Daha fazla fakirleşeceğiz.
Daha fazla “ey” ile başlayan cümle duyulacak.
Daha fazla “dış güçler bu işi tezgâhlıyor” cümlesi kulağımızı tırmalayacak.
Ekonomi dibe vurdukça daha fazla ve sık olarak yabancı devletler suçlanacak. Oysa ekonominin tüm aygıtlarını yabancıların eline kendileri verdi, bu gerçeğe daha az dikkat edilecek.
Daha az sanayi üretimi olacak. Daha fazla alıp daha az satacağız.
Daha fazla mağduriyet edebiyatı izleyeceğiz.
Daha fazla “yaptırtmıyorlar, ettirtmiyorlar” acizliğini duyacağız ve gözyaşlarının sel olmasına tanıklık edeceğiz. Oysa tüm yetki ve güç kendi ellerinde olacak…
Dövizin yükselme anlarında daha fazla “dolar lobisi” tıngırtısını dinleyeceğiz.
Daha fazla yalan dinleyeceğiz.
Daha fazla çalma çırpma ile karşılaşacak ve sahtekârlıkla tanışacağız. Ama hepsi ayan beyan yapılacak.
Daha fazla oranda devlet imkânları peşkeş çekilecek.
Daha fazla yolsuzluğa tanık olurken yolsuzluklara karşı operasyon yapılmadığını göreceğiz.
Şehit haberleri geldiğinde daha fazla “şehitler ölmez, vatan bölünmez” sloganını duyacağız ama adım adım da bölünmeye doğru gittiğimizi göreceğiz.
O hep halkı korkuttukları “bölünürüz” mavalı daha fazla gerçek olacak ve o yolda daha hızlı gideceğiz.
Şehit cenazelerinde daha fazla “bir ölür, bin doğarız” sloganı atılacak. Nasıl oluyorsa…
Yine şehit cenazelerinde daha fazla “kanları yerde kalmayacak” mesajı verilmeye çalışılacak ama şehide saygısızlık gırla gidecek. Tabuta kıç dayamalar, yaslanmalar, kaykılmalar, tabut başında siyasi demeçler arş-ı alaya çıkacak. Hissetmeden kılınan sahte namazlardan bahsetmiyorum bile…
Bir yandan gün geçtikçe artan sayıda şehit gelirken, bir yandan da daha fazla sayıda askerden kaçan kişileri koruyup kollayan bedelli askerlik uygulamasına tanık olacağız. Bedel her geçen gün daha da düşecek ve askerlik de “ucuzlayacak.” Parayı veren düdüğü çaldıracak.
Askerlik daha fazla oranda milletten koparılacak ve böylece emperyalizme ihraç ürünü olacak.
Daha fazla algı operasyonu yapılacak.
Gerçeği ve doğruyu söyleyenlere daha zalimce davranılacak.
Daha fazla kişi “terörist” ilan edilecek.
Daha fazla kişi “hain” ilan edilecek.
Daha fazla terörle ve teröristle işbirliğine tanık olacağız. Sonra da teröristle konuşan şerefsizdir diyecekler ve kimse ne olduğunu anlamayacak. Şerefsiz olarak nitelenen de anlamayacak.
Daha fazla kişi “suçsuz yere tutuklanacak” ama bunun yanında “gerçek FETÖ, SETÖ, METÖ teröristleri” ortalık yerde gezip, gülücük dağıtacak.
Yurtiçi ve dışı terörle mücadele daha fazla yapılıyor gibi görünecek. Yapılmasa da öyle sanılacak.
Daha fazla kişi eleştirdi diye içeri atılacak.
Daha fazla gazeteci içeri atılacak. Okumak ve yazmak suç olacak. Belki de artık kimse düşünemeyecek duruma gelecek…
Daha fazla kişi işinden ve mesleğinden edilecek.
Daha fazla kişi işsiz olacak.
Daha fazla tarım alanı imara açılacak ve daha fazla imar rantı ülkeye hâkim olacak.
Kentsel dönüşümün adı daha fazla rantsal dönüşüm olacak.
Daha fazla çeşitte tarım ürünlerini ithal edeceğiz.
Daha fazla “iyi ki yerli malları haftasını kaldırmışlar, yoksa getirecek mal bulamayacaktık” denecek.
Daha fazla saman ithal edilecek.
Daha fazla sayıda hayvan ithal edilecek.
Kırmızı et daha fazla pahalanacak.
Benzin, motorin ve oto gaza daha sık ve kalın zamlar gelecek.
Daha fazla sayıda vergi üretilecek ve vergi oranları yükseltilecek.
Daha fazla sayıda tüketim maddesine zam gelecek. Doğalgazdan başladılar bile. Sırada internet, elektrik, su, telefon, kablo TV… vs. var.
Daha fazla kişi mal varlığını satıp, yurt dışına kaçacak.
Daha fazla kişi fabrikalarını söküp başka ülkelere gidecek.
Daha fazla yandaşlık yapılacak.
Türk halkı daha fazla aşağılanacak ve ülkelerinden kaçıp gelen hainler ise daha fazla el üstünde tutulacak.
Belki de Suriyeli hainlere yapılacak yardım miktarı 100 milyar doları geçecek.
Sınırlarımız belki de daha fazla delik deşik olacak.
Daha fazla adayı ve kayalığı kaybedeceğiz.
Daha fazla hava sahası ve karasuları ihlaline maruz kalacağız.
Yurtdışında daha fazla yasaklanacak ve daha fazla sevimsiz olacağız.
Daha fazla yandaş yargı ile karşılaşacağız. Bir zamanlar cüzdan ile vicdan arasına sıkıştığı söylenen yargıçların cüppelerine düğme dikilecek, cep takılacak.
Daha fazla sayıda sit alanı imara açılacak ve zamanla sit alanı kalmayacak.
Daha fazla milli park imara açılacak, ülkede binasız arsa kalmayacak.
Daha fazla göl kurutulacak.
Daha fazla orman kesilecek ve yakılacak.
Daha fazla kıyı talan edilecek.
Daha fazla plaj yandaşa ve yalayana peşkeş çekilecek.
Tatlı su kaynakları daha fazla kirletilecek ve talan edilecek. Belki de tatlı sular özelleştirilecek ve aşağılık kapitalistlere satılacak. Belki de daha fazla yaşasın emperyalizm denecek.
Daha fazla din elden gidiyor denecek ve belki de daha fazla deist ve ateiste sahip olacağız. Ama bunun sorumlusunun kendileri olduğunu daha fazla unutacaklar.
Daha fazla cami yapılacak. Hatta evler yıkılıp cami yapılacak ama cami fetişizmi durmayacak. Her eve bir cami projesi çılgınlığı başlayacak.
Diğer dinlere daha fazla düşmanlık beslenecek ama diğer dinlere mensup ülkelerden daha fazla medet umulacak, ticaret durmaksızın artacak, madalyalar boyna takılacak…
Eskisinden daha fazla BOP/GOP düşkünlüğü yaşanacak.
Daha fazla İsrail düşmanlığı yapılacak ama hem kişisel hem de devlet ticareti daha fazla olacak.
Daha fazla “daha fazla” olacak… Hiç azalmayacak hep daha fazla olacak.
Daha fazla kadına ve hayvana tecavüz edilecek.
Daha fazla kadın ve hayvan katledilecek.
Daha fazla öğrenci yurtlarda taciz ve tecavüze uğrayacak, olmadı yanacak…
HAYIRLI OLSUN EFENDİM.
SAĞDAN DEVAM ET SIFIRALTI!
SARSMADAN İKİLE!
Hits: 25
24 Haziran Seçimi ve Pirus Savaşları
- 30 Haziran 2018
Avrupa’daki Askeri Gelişmeler ve Türkiye.
- 3 Temmuz 2018