
II. ABDÜLHAMİT VE JURNALCİLERİ – 7
- 2 Aralık 2018
- Güven Kaya
- Başlık; MGM Tarih
- 22
2 ARALIK 2018 / ANAKARA
İlk bölümünü 26 Şubat ve son olarak da altıncısını 16 Mart 2018 tarihinde yayımladığımız seriye kaldığımız yerden devam ediyoruz.
Araya zaman girmesinden dolayı konudan uzak kalanlar için hatırlatmakta fayda var. Burada konu edinilen jurnaller Faiz Demiroğlu tarafından yazılmış, Tarih Kütüphanesi Yayınlarından çıkmış, 1955 İstanbul basımı “ABDÜLHAMİTE VERİLEN JURNALLER (50 Yıldır Neşredilmeyen Vesikalar)” adlı bir eserden alıntılanmıştır. Eser karton kapaklı olup, tek baskı yapmıştır. Edinilmesinde fayda var.
Yazı dizisi ile ilgili daha ayrıntılı bilgilendirme için TIKLAYINIZ.
Kimilerine göre ulu, kimilerine göre kanlı olan padişah, bizim için bu sıfatlarından ziyade devlet yönetimi ile ilgili tutumları ile önem kazanmaktadır. Tarafsız olan her esere girmiş “Avrupa’nın en güçlü ve teknolojik donanmalarından birini Halice zincirlemesi, İstanbul’daki askeri birliklere ihtilal yaparlar korkusu ile atış talimini bile yasaklaması” gibi tutumlarını, abecemizin 10 ve 14. sıralarında bulunan harflerle başlayan bazı kelimelerle nitelemek mümkünken bununla da ilgilenmiyoruz. Dediğimiz gibi ilgi alanımız devleti nasıl yönettiğidir veya yönetemediğidir.
Daha önceki bölümlerde aktardığımız gibi, onun zamanında imparatorluk 1,5 milyon km kareden daha fazla toprak kaybetmiş olup, bu rakam şu anki ülkemizin iki katına karşılık gelmektedir. Daha anlamlı olması açısından BAKINIZ ve SEYREDİNİZ.
Jurnaller kalınan yerden devam ediyor, durmak yok.
Hindistandan getirilen zehir
16/Temmuz/321 : 29/Temmuz/905
Serseccadeci İzzet Beye: Hindistanda tıbbi kadîme âşina bir Hintliden tuvalet suları veya saç boyası gibi şeylere karıştırıldıkta tesirini tedricen icra ve keşfi gayet müşkül bir zehirin değerli bir meblağ mukabilinde celbettirildiği tesadüfî surette haber alınmış, işbu zehirin hayvanat takdimi vesilesiyle azimet etmiş olan Kaymakam Kâzim Bey tarafından oraya isaal ve ithal kılınması memul bulunduğunun ve oraya azimet müyesseri gerdei cenabı rabbi izzet olduğu olbaptaki malûmatımın arz ve izahı mümkün olacağı maruzdur. Ferman..
Altıncı orduyu hümayun kumandanı sabıkı Ferik Süleyman
Şehremini Rıdvan Paşayı öldürten Şamil Paşa nasıl takip ediliyordu?.
19/Şubat/906
Üsküdar ciheti Kumandan Muavini Ferik Ali Şâmil Paşa kulları bugün Galatada Mahmudiye caddesindeki Avusturyali Nikitçinin silâhçı mağazasına gelerek bir adet revolver ile elli adet revolver fişeği satın aldığına dair jurnal manzuru hikmeti menşuriu hazreti hilâfetpenahileri buyurulmak üzere arzolunur.
Paris Sefiri Münir Paşa da takip ediliyor
30/Kasım/901
Paris Sefiri Münir Paşa hakkında:
Paris sefiri Münir Beyefendi kulları hakkındaki hissiyat ve mütâalatı zatiyei memlûkânemin mazrufen arz kılınması emrü ferman buyurulduğu Başkâtip kullarından şimdi aldığım varakai hususiye ile işar kılınmakla işbu emrü ferman meali ünvan cenabı velinimeti âzamlarına imtisalen berveçhi ihtisar arzı keyfiyeti ictisar kılındı. Mîri müşarileyh kullarının haddi zâtında fetanet ve zekâvveti derkâr olup dilhâıi âlii cenabı mülûkânelerine muvafık surette ifayı hizmeti şâyi olduğu gibi kendisi de bununla müftehir ve mübahi bulunduğu hemişe sırası geldikçe söylemekten hâli kalmamaktadır. Derecei sadakat ve istikameti bahsine gelince, mîri müşarileyh kulları çoktanberi hizmeti seniyyelerinde bulunarak bu iki meziyeti nezdi şevket ve kaddi cenabı mülûkânelerinde ne derece takdir ettirmiş olduğu abdi asgarlarınca meçhul bulunduğu maruzdur.
Hariciye Nazırı kulları Tevfik
16/Şubat/902
Evvelki günkü emrü fermanı hümayunu cenabı hilâfetpenahî mantuku âlisince Paris Sefirinin ahval ve etvarı nâbecasının Almanyaca dahi sui tesiri mucip olmakta bulunduğuna dair bura mehalifinde şimdiye kadar kullarınca bir mesmuat olmadığı gibi bu bapta hiç bir şey hissettirilmeyerek gayet mütebassırâne bir surette icap edenlerin dahi efkârı yoklandıkta buraca başka hükûmetler nezdinde bulunan süferayi ecnebiyenin etvar ve harekatiyle icap etmedikçe iştigal edilmediği ve Paris Sefiri Almanya mehalifince şahsen tanınmış bir zat olmadığı cihetle harekâtı vâkıası nazarı tetkik ve ehemmiyete alınmadığı, yalnız Belçika hükûmeti tarafından kendisinin kabul edilmediğine ve bu hususa dair gazetelerde görülen malûmattan başka da istitlâat bulunmadığı istidlâl kılınmış ve hissiyatı mülükânem ise kendisinin ahval ve mişvarı hakkında buraca şimdiki halde bundan fazla malûmat bulunmadığı merkezinde olduğunun ve şayet ileride bu bapta bir şey işitilirse hasbelsedaka hemen arzolunacağının hâkipâye hakayiki peymayı cenabı hilâfetpenâhilerine ber muktezayı ubudiyet ve sadakat arzına cesaret kılındı efendimiz.
Yeveri harbi hazreti şehriyarileri Berlin Sefiri Abdi memlûkleri Tevfik
Not: (yazar Faiz Demiroğlu’nun yayımcısının notudur)
Yukarıdaki iki vesika, Paris Sefiri Münir Paşanın bile Abdülhamit tarafından takip ettirildiği mukaddemede belirtilmişti. Yukarıdaki birinci arîza sadrazam Tevfik Paşa tarafından, alttaki ise Berlin Sefiri Tevfik Paşa tarafından yazılmıştır. Her iki arîza, kıymetli birer vesika olduğu için yazılışlarını aynen muhafaza ediyoruz.
Tarih Kütüphanesi
Not: (benim notumdur)
1.Dildeki anlaşılmaz ağır ve ağdalı anlatıma bakar mısınız? Birileri hala diyor ki “bir gecede cahil kaldık, dedemizin mezar taşını okuyamıyoruz.” Derim ki onlara “siz bir gecede cahil kalmamışsınız öteden beri cahilmişsiniz. Bu dilin neresini anlıyordunuz? Hem sonra siz öz Türkçe yazıyla olan mezar taşlarını okuyabiliyor muydunuz?”
2. En son jurnalin içinde 13 adet -calibri, 11 punto yazı ile- 141 sözcük, 13 adet A4 satırı var ve arada sadece bir (1) adet “virgül,” üç tanesi cümleleri birbirine bağlamakla görevli dokuz adet “ve” bağlacı var. Aklı başında bir okuyucu bile en fazla dördüncü satıra geldiğinde baş tarafı unutur. Bu mudur dil? Dillerin basit, anlaşılır, sade, uygulanabilir olması gerekmez mi?
3. Atatürk’ün büyüklüğü her seferinde bir kez daha ortaya çıkıyor. Milleti içince vıcık vıcık yağ ve yağcılık olan dilden kurtarmış. Türkçe ana dilimizdir; net ve anlaşılır olup Türkün yaşantısına uygundur. O özledikleri dil türkün kendini anlatmasına aracı olamaz.
Alıntılanan bölümler Abdülhamit’e Verilen Jurnaller, Faiz Demiroğlu, Tarih Kütüphanesi Yayınları, 1955, İstanbul adlı eserdendir.
Not: Eserden aynen aktarılmıştır. Yazım hatalarına ve dilbilgisine müdahale edilmemiştir.
JURNALLER DEVAM EDECEK. DURMAK YOK, AKTARMAYA DEVAM.
Hits: 47
Türk Devlet ve Yönetim Anlayışının Yazılı Kaynakla...
- 30 Kasım 2018
Zalim Fransız Polisi ve Türk Polisinin masumiyeti.
- 2 Aralık 2018