
Cumhuriyet’in İlk Yıllarında İç İsyanlar: 5. Bölüm
- 10 Ocak 2019
- Dr. Mehmet Çanlı
- Başlık; MGM Tarih
- 3
Sason Ayaklanmaları (1925-1937)
Cumhuriyet’in İlk Yıllarında İç İsyanlar ile ilgili yazı dizimizin 1., 2., 3. ve 4. Bölümünü daha önceki yazılarımızda yayınlamıştık. Şimdi de 5. Bölüm olarak Sason Ayaklanmaları hakkında bilgi vermeye çalışacağız.
Siirt İli ’nin Sason İlçesi, arazinin sarp ve dağlık, ulaşım imkânlarının kısıtlı olması ve ilkel yaşam koşulları sebebiyle Osmanlı İmparatorluğu’nun son dönemlerinden itibaren birçok ayaklanma ve eşkıyalık hareketine sahne olmuş bir ilçedir. Bu durum Cumhuriyet’in ilk yıllarında da devam etmiş ve devlet, kuruluşundan kısa bir süre sonra bu bölgeye yönelik tedip harekâtları yapmak zorunda kalmıştır.
Cumhuriyetin ilk yıllarında bu ilçede meydana gelen ayaklanmalar ve bu ayaklanmaları bastırmak için düzenlenen tedip harekâtlarını üç safhaya ayırarak incelemek uygun olacaktır. Bunlar; 1925, 1930-32 ve 1935-37 yıllarında meydana gelen ayaklanmalardan oluşmaktadır.
Genç cumhuriyet bu ayaklanmalara karşı hızla tedbir getirmeye çalışmış ve değişik çapta birliklerle ayaklanmaları bastırma harekâtı icra etmiştir. Fakat buna rağmen isyan hareketleri tam olarak bastırılamamış ve bölgedeki asayişsizlik bu isyanların bastırılmasından sonra da uzun bir süre devam etmiştir. Şimdi sırasıyla bu isyanlar ve yapılan harekâtlar hakkında özet bilgiler verilmeye çalışılacaktır.
Bölgede çıkan ilk isyan 1925 tarihli ayaklanmadır. Bu isyan, Şeyh Said İsyanı ile birlikte başlamıştır. Bu sebeple, devlet yöneticilerini endişeye sevk etmiş ve kısa sürede isyana müdahale edilmeye çalışılmıştır.
Genel tedip (uslandırma) harekâtı kapsamında Asi, Küsküt ve Herük bölgeleri yasak bölge ilan edilmiş ve isyan bölgesindeki yerleşim yerlerinde yaşayan insanlar bölgeden tahliye edilmiştir. Olayların yatışmaya başlamasının ardından tahliye edilenlerin köylerine dönmelerine izin verilmiş fakat bölgedeki köylere dönüş arttıkça yeni isyan ve kargaşa hareketleri ortaya çıkmıştır.
1930 yılında, Ağrı isyanı ile birlikte bu bölgedeki isyanlar tekrar şiddetlenmiş ve yaygınlaşmıştır. Bunun üzerine, devlet güçleri bölgeye giremez hale gelmişlerdir. Ağrı isyanının yarattığı sıkıntıları bu isyanla birlikte değerlendirince, durumun her geçen gün daha da tehlikeli bir hale geldiğini gören hükümet, 1932 yılının Eylül ayında iki alay ve iki jandarma taburu ile bölgede ikinci bir sınırlı harekât icra etmiştir.
Bu harekât kısmi bir etki yaratmaktan öteye gidememiş ve isyan içten içe devam etmiştir. 1933-35 yılları arasında olayların boyutu oldukça büyümüş ve isyancılar birçok devlet görevlisinin yaralanmasına ve hatta kaymakam vekilinin öldürülmesine kadar ileri gitmişlerdir. Bu olaylar sırasında mahalli halkın da önemli bir kısmı devlet görevlilerine silahla karşı koymaya başlamıştır.
Devlet otoritesini sarsacak boyuta varan bu olaylar üzerine, üçüncü tedip harekâtının yapılmasına karar verilmiştir. Bölgedeki 2. Tümen birlikleri (ikişer taburlu üç alay) ile 7., 10., 11. Seyyar Jandarma Taburları ve 8. Seyyar Jandarma Taburu’nun Süvari Bölüğü’nün katılımıyla yapılan harekât sonucunda 23 isyancı ölü, üç isyancı yaralı, 870 isyancı ise sağ olarak ele geçirilmiştir.
Fakat bu harekât da kalıcı bir huzur ve asayiş ortamı sağlanmasına yetmemiştir. 1936 yılında bölgede olayların yeniden artış göstermesi üzerine aynı birliklerle yeni bir tedip harekâtı icra edilmiştir. Hükümet ayrıca; Sason, Malota Dağı, Yorak Dağı ve Kozluk bölgelerini yasak bölge ilan etmiş, bu bölgede olayları kışkırttıkları ve huzursuzluk çıkardıkları tespit edilen 2400 kişiyi Batı Anadolu’da ikamete mecbur etmiştir.
Bundan sonra da, kritik bölgelerde 20-30 kişilik çevik jandarma müfrezeleri konuşlandırılmıştır. Bu müfrezelerin ve askeri birliklerin faaliyetleri sonucunda 155 silahlı isyancı ölü olarak ele geçirilmiş, 879 isyancı ise sağ olarak ele geçirilmiştir.
1937 yılında da devam edilen tedip harekâtı ile eşkıya ve isyancılara büyük darbe vurulmuştur. Buna rağmen, olayların devam edebileceğini değerlendiren hükümet Sason için bir ıslahat programı hazırlamış ve bu program çerçevesinde bölgede yeni ilçe ve bucakların kurulmasına karar vermiştir. Ayrıca bölgedeki karakol sayısı ve güvenlik güçlerinin miktarı artırılmıştır. Alınan tüm bu tedbirler sonucunda devletin gücü daha belirgin bir hale gelince, bölgedeki isyan ve eşkıyalık faaliyetleri büyük ölçüde azaltılmıştır.
Hits: 56
Cumhuriyet’in İlk Yıllarında İç İsyanlar: 6. Bölüm
- 11 Ocak 2019