
SURİYE HAREKÂTI
- 16 Ekim 2019
- Dr. Mehmet Çanlı
- Başlık; güvenlik
- 1
Beş gündür devam eden Suriye harekâtının ortaya çıkardığı sonuçları şu şekilde özetlemek mümkün:
ABD bölgeden apar topar çekilince PKK/PYD ve onunla işbirliği içinde olan silahlı gruplarda bir hayal kırıklığı ve moral çöküntüsü ortaya çıkmış gibi görünüyor. Bunun da etkisiyle, her ne kadar Amerikan silahları ile teçhiz edilmiş ve Amerikalılarca eğitilmiş olsalar da, bölgede bulunan teröristlerin Türk ordusu ve Suriye Milli Ordusu karşısında bir varlık gösteremeyeceği ortaya çıkmış durumda. Uçağı olmadığı gibi hava savunma sistemleri de bulunmayan terör örgütünün silahlı güçlerinin açık alanlarda bir varlık göstermesi de mümkün görünmüyor.
Daha önce El Bab ve Afrin’de harekâtın uzun sürmesi ve zayiatların görece olarak yüksek olmasına bakılınca, bu harekât onlara göre oldukça hızlı ve daha az zayiatla gerçekleşiyor. Türk ordusu ve Suriye Milli Ordusu’nun harekâtının momentumu oldukça yüksek. Bunun birinci sebebinin, arazi şartlarının harekât açısından daha müsait olması olduğunu söylemek mümkün. Şu anda harekât icra edilen bölge oldukça düz ve bitki örtüsü açısından zayıf. Bu durum, savunma yapanlar için dezavantaj ve taarruz edenler için (zırhlı birliklerle harekât icra edildiği dikkate alındığında) avantaj teşkil ediyor.
Bununla birlikte, harekâtın momentumunun bu kadar yüksek olmasını sadece arazi koşulları ile açıklamak mümkün değil. Çünkü El Bab da çok engebeli bir bölgede değildi ama harekât oldukça zor ve zayiatlı bir şekilde gerçekleşmişti. Çünkü IŞİD, meskûn mahallerde muharebenin her türlü özelliğinden yararlanarak El Bab’ı savunmuştu. Bununla da kalmayarak savunmayı yer altına kazdığı tünellerle zeminin altına da taşımıştı. Şu andaki harekâtın icra edildiği bölgede böyle bir savunma sistemi kurulmadığı anlaşılıyor. Muhtemelen bu sebeple PYD silahlı güçleri büyük bir direnç gösteremiyor.
Zaten PKK bir kırsal örgütü olarak kuruldu ve yıllardır kırsal alanda yaptığı terörist eylemlerle ön plana çıktı. Yani şehir çatışmaları konusunda yetenekli ve tecrübeli değil. Bu durum hendek eylemlerinde de görüldü. Hendek eylemlerinde tüm gücünü kullanmasına rağmen hiçbir yeri elinde tutamadı. Onun uzantısı olan PYD’nin de meskûn mahal muharebelerinde pek fazla varlık gösterememesi çok da şaşırılacak bir şey değil. Anlaşılan Amerikalılar da bu konuda iyi bir eğitim verememişler.
Ancak şimdiden tüm harekât için bir yorum yapmak zor. Henüz Kamışlı vb. yerlerde harekât gelişmedi. Irak’a yakın bölgeler, KDP’den destek alabileceği alanlar. Bu bölgelerde biraz daha fazla direnç gösterebilirler. Bununla birlikte bölgeyi uzun süre ellerinde tutmaları mümkün değil. Çünkü teknolojik gelişmeler terör örgütlerinin hareket alanını daraltıyor. Termal kameralar sebebiyle gece sızmaları hayli zor. İHA ve SİHA’lar sebebiyle açık alanda hareket etmek ise neredeyse imkânsız hale geldi.
Üstelik El Bab ve Afrin harekâtlarından Türk ordusu ve Suriye Milli Ordusu büyük dersler çıkardı ve tecrübeler kazandı. Buna göre eğitimlerini, planlamalarını, teşkilatlarını ve teçhizatlarını geliştirdi. Bu harekâtın başarısında bu da önemli bir faktör olarak ortaya çıkıyor.
Hal böyle olunca PKK/PYD’nin Türk ordusu ve Suriye Milli Ordusu karşısında herhangi bir başarı sağlamasını bekleyenler hayal kırıklığına uğrayacaklardır. Zaten bunu bilen ABD yetkilileri de, PYD’ye güneye çekilmelerini tavsiye etmektedir. Çünkü onlarla henüz işleri bitmedi. Kullanışlı bir alet olduklarından imha olup yok olmalarını istemiyorlar. PKK/PYD militanlarında en küçük bir beyin kırıntısı varsa, ABD’yi dinlerler. Aksi takdirde yok olup gideceklerdir. 90’lı yıllarda Irak’a yapılan ilk operasyonlarda direnmeyi ve mevzi savunması yapmayı denediler. Bedelini de çok ağır ödediler. Bu sebeple bir daha aynı hatayı tekrarlamadılar. Suriye’de de aynı şekilde davranacakları anlaşılıyor. Çünkü meskun mahaller ciddi hiçbir çatışma yaşanmadan birer birer ele geçiriliyor.
Hits: 57
Yeni Askeri Tehditler ve Yeni Askeri Eğilimler
- 10 Ekim 2019
Beyhude …
- 8 Kasım 2019