
Zamanlamanın Önemi
- 27 Temmuz 2021
- Dr. Mehmet Çanlı
- Başlık; Denemeler
- 3
Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, küçük bir köyde yaşayan delikanlının biri heyecanla eve gelmiş ve babasına “Baba, hayvan pazarında deve satıyorlar. Teki 100 altın. Birkaç deve alalım mı?” diye sormuş.
Babası biraz düşünmüş ve “Yok, almayalım. Çok pahalıymış.” cevabını vermiş.
Aradan birkaç ay geçmiş.
Bir gün delikanlı üzgün bir şekilde eve gelmiş ve babasına “Baba, sen 100 altına deve alalım dediğimde kabul etmemiştin ama bugün pazarda devenin teki 1000 altına satılıyor.” demiş.
Adam biraz düşünmüş ve “Ucuzmuş. Hemen gidip dört tane deve al.” demiş.
Delikanlı çok şaşırmış.
“Baba, sen benimle dalga mı geçiyorsun? Birkaç ay önce teki 100 altına satılan deveyi pahalı bulmuştun, şimdi teki 1000 altına satılan develere ucuz diyorsun.” diye çıkışmış.
Babası gülümseyerek cevap vermiş.
“O zaman bir sürü atımız, eşeğimiz, katırımız ve öküzümüz vardı. Ahırın en kalabalık olduğu o günlerde alacağımız develeri koyacağımız yer olmadığı gibi deveye de ihtiyacımız yoktu. Ama tarlaları sürmek için atlara ve öküzlere, dağdan odun kesmek için katırlara, koyun sürümüzü güden çobanlara yemek götürmek için eşeklere ihtiyacımız vardı. Deve alsaydık diğer hayvanlara eziyet etmiş olacaktık. İşler bitince onları sattık ve ahır boşaldı. Ayrıca, yazın ürettiğimiz ürünleri satmak için şehre taşımak için şimdi deveye ihtiyacımız var. Bu yüzden o zaman pahalı olan develer şimdi ucuz.”
Bu hikâyeyi muhtemelen çoğu insan biliyordur. Ama sanırım bazı belediye başkanlarının bu hikâyeden haberi yok. Ya da hikâyeyi duymuş olsalar bile verilmek istenen mesajı anlamamış olmalılar. Çünkü hizmet edeceğim diye yaptıkları bazı şeyler ahırın dolu olduğu zamanda deve alalım diyen çocuğun davranışlarına çok benziyor.
Bunu bir örnekle açıklamaya çalışayım. Bu yıl temmuz ayı başında Ege Bölgesi’nde bir sahil kasabasında ev kiraladım. Çevre yolundan kiraladığım eve gidip yerleştim. Ertesi gün bir iş için ilçeye gittiğimde büyük bir sürprizle karşılaştım. İlçenin ana yolunun her yeri kazılmış ve asfaltlanmaya başlanmıştı. Yamaç bir yerde bulunan ilçenin ara yollarından gideyim dedim, ara yollar da kim bilir ne maksatla kazılmış ve delik deşik edilmişti. İlçenin bir yanından öbür yanına geçmek tam bir gavur işkencesi oldu. Eskiden beş dakikada ilçenin öbür ucuna giderken bu defa yol yarım saatten fazla sürdü.
Bu ilçeye yıllardır geliyorum. Turist ve yazlıkçıların en yoğun olduğu dönem 15 Haziran ile 15 Ağustos arası. Bu yoğunluğun zirve yaptığı ay ise temmuz ayı. Biraz mantık yürüterek iş yapan biri, ilçenin ana yolunu temmuz ayında kapatmaz diye düşünürsünüz ama nedense belediye bu ayda yolu kapatmakta mahsur görmemiş. Madem yolu kapatıyorlar hiç olmazsa alternatif bir yol tespit edip levhalarla işaretleseler ve trafiği bu yola kanalize etselerdi. Ama bu da yapılmamış. Dışarıdan gelenler ara yolları bilmediğinden, şehrin yamaçlarındaki ara sokaklarda yol bulmaya çalışan bir sürü araç bir oraya bir buraya saparak ilçenin öbür tarafındaki plajlara ulaşmak için şaşkın şaşkın dolaşıyordu.
Elbette ki iyi bir şey yapıyor belediye. İlçenin yolu bazalt kaldırım taşından olduğundan lastiklere zarar veriyordu. Birçok yerde yol çöktüğünden zemin de bozuktu. Bu yolu yenilemelerini takdirle karşılıyorum. Ama böyle hayırlı bir işi neden yapmamaları gereken tek ay olan temmuz ayında yapmaya karar verdiklerini anlayamadım.
İyi bir şey yapmak insanı iyi bir yönetici yapmaz. İyi bir şeyi iyi bir şekilde yapmak ve en uygun zamanda yapmak gerekir. Zamanlamanız yanlış ise bir yandan insanlara hizmet etmeye çalışırken bir yandan da eziyet edersiniz. İnsanlar da bir dahaki seçimde oy verirken, yaptığınız hizmetleri değil çektikleri çileyi hatırlarlar. Bu sebeple, başarılı bir siyasetçi ve yönetici için zamanlama her şeydir.
Hits: 242
BİLGİÇ : SON HABERCİ
- 29 Haziran 2021
İç Güvenlik Harekâtı İcra Edilen Bölgelerde Faaliy...
- 9 Ağustos 2021