
ENFLASYON, RESESYON, STAGFLASYON, ATMASYON
- 1 Temmuz 2022
- Güven Kaya
- Başlık; Ekonomi
- 16
- Facebook0
- Twitter5
- WhatsApp300
- LinkedIn5
- Telegram0
- Paylaşım
30.06.2022 / ANAKARA
Bu satırlarda, oldukça uzun zamandır içten içe yaşanan ama son dokuz aydır ise açıkça belli olan ve ekonomiyi çıkmaza sokan enflasyon ile ilgili olarak, sokaktaki adamın dahi bildiği, bilimsel gerçeklerden bahsedilecek. Bunlar o kadar basit ve anlaşılır ki, insanlar ister istemez, “biz bu sıkıntıyı niye yaşıyoruz, bunlar işini niye yapmıyor?” diyor.
ENFLASYON
Enflasyon Nedir?
Enflasyon, mal ve hizmetlere dair fiyat düzeyinin sürekli ve hissedilir yükselmesi sebebi ile paranın satın alma gücünde meydana gelen düşüşü ifade eder. Burada etkileyici unsur sadece belirli mal ya da hizmetlerin fiyatlarında meydana gelen artış değil, mal ve hizmetlerin genel fiyat düzeyinin sürekli ve hissedilir artması sonucu alım gücünde meydana gelen azalmadır. Dikkat edildiği gibi artışın sürekli ve hissedilir olmasını vurguladım.
Fiyatlar, mal ve hizmetlerle dolaşımdaki para miktarı arasındaki dengeye göre oluşur. Mal ve hizmet artışına büyüme, para artışına sürüm dersek, sürüm ile büyümenin dengeli olduğu anlarda genel fiyat düzeyi değişmez. Biri diğerinden az üretilirse o az üretilen değerli olur.
Bu bilgiden sonra daha teknik bir tarife gidebiliriz: Dolanımda bulunan para miktarıyla, malların ve satın alınabilir hizmetlerin toplamı arasındaki açığın büyümesi nedeniyle ortaya çıkan ve fiyatların toptan yükselişi, para değerinin düşmesi biçiminde kendini gösteren ekonomik ve parasal süreç.
Enflasyon Nasıl Hesaplanır?
Enflasyon hesaplama işlemi yapılırken resmi istatistik kurumlarından faydalanılır. Resmi istatistik kurumları aylık dönemler ile fiyat değişimini gözlemlemek için her türlü ürünün son tüketiciye satıldığı tüm işyerlerinde fiyatları inceler. Oluşturulan endeksler ile enflasyon hesaplamaları yapılır. Kullanılan en temel iki endeks; Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE), Yurt İçi Üretici Fiyat Endeksi (Yİ-ÜFE)’dir.
TÜFE; gıda, giyim, binek araç gibi hane halklarının tüketimine yönelik mal ve hizmetlerin fiyatlarındaki değişimlerin hesabında kullanılır. Yİ-ÜFE ise ülke ekonomisinde üretimi yapılan ve yurt içinde satılan ürünlerin üretici fiyatlarındaki değişimleri ölçen fiyat endeksidir.
Enflasyon Türleri Nelerdir?
Fiyatların artış oranına göre enflasyon türleri:
Ilımlı enflasyon: Genel fiyat artışlarının düşük düzeylerde gerçekleştiği ve enflasyon beklentisinin meydana gelmediği durumlar için kullanılan bir terimdir. Ilımlı enflasyon, sürünen enflasyon olarak da adlandırılabilir. Zamana ve mekâna bağlı olarak her ekonomi için farklı bir oranda gerçekleşir. Bu tür bir enflasyonun ekonomiye olumsuz etkileri olmaz.
Yüksek enflasyon: Bu enflasyon türünde piyasaların işleyişi bozulabilir, gelecek hakkında yüksek belirsizlikler söz konusu olabilir, paranın bir değer ölçüsü ve tasarruf aracı olma özelliği büyük oranda zayıflayabilir. Bu zayıflık, yatırıma yönelik, ülke içi kredi sistemini bozar. Dış kredi öne çıkar.
Hiperenflasyon: Çok yüksek oranda meydana gelen bir enflasyon türüdür. Paranın fonksiyonlarını yitirmesine sebep olan hiperenflasyonun özelliği, piyasa işlemlerinin ulusal parayla değil, döviz üzerinden yapılmasıyla sonuçlanması ve ulusal para sistemini çöküşe uğratmasıdır. Genelde ülkenin çok ağır koşullardan geçtiği dönemlerde meydana gelir ve bu ülkeler yeni para birimine geçmek durumunda kalabilir.
Nedenlerine göre enflasyon türleri:
Talep enflasyonu: Toplam mal ve hizmet talep düzeyinin toplam mal ve hizmet arzı düzeyini aşması ve sürekli olarak fiyatların yükselmesine sebep olması durumunda talep enflasyonu oluşur.
Maliyet enflasyonu: Üretimin girdisi olan mal ve hizmetlerin maliyetlerinin artmasının bir sonucu olarak fiyatlarda meydana gelen sürekli artışlar ile maliyet enflasyonu oluşur. Bu enflasyon türünün oluşmasındaki bir diğer etken ise firmaların kar oranlarını arttırmak istemeleri olabilir. Firmaların üretimde kullandığı emek, hammadde ve girdi maliyetleri sabit olduğu halde kar amacı güderek fiyatları artırması, enflasyona sebep olur. Enerjide ve hammaddede dışa bağımlılık, doğal afet, döviz kurundaki artışlar, vergilendirmeler de diğer etkenlerden bazılarıdır.
Yapısal enflasyon: Eksik rekabet piyasalarında firmaların kar paylarının yüksek olması ya da arzın talebe cevap vermekte gecikmesi gibi bazı durumlar yapısal enflasyonu doğurur.
Enflasyon beklentisi: Enflasyonun oluşmasında kilit rol oynayan unsurlardan biridir. Tüketicilerin ve üreticilerin ileride fiyatların yükselmeye devam edeceğini beklemeleri durumunda, bu beklentiler geleceğe yönelik ücret talepleri aracılığıyla mal ve hizmet fiyatlarına artış olarak yansımaktadır. Maaş zammı, kira artırımı ve ticari alım-satım sözleşmelerine konu olan ileriye dönük fiyat belirleme gibi talepler bu duruma örnek gösterilebilir. Bu beklenti ve talepler gelecekteki enflasyonu belirleyebilmektedir. Bu durum, enflasyon beklentilerinin kendini doğrulaması olarak adlandırılmaktadır.
Enflasyona Giden Yol Nereden Geçer ve Ülke Neden Enflasyon Kıskacına Girdi?
1. Gereksiz kamu harcamaları bu başlık altında önemli hacim kaplar. Buralara harcanan para üretime yönlendirilmelidir.
A. Sürekli tüketen dış göç alma ve onlara kamuya ait paranın harcanması.
B. Karşılığı alınmadan yabancı ülkelere yapılan yardımlar. Bunların bazıları terörist olarak nitelenen oluşumlara gidiyor.
C. Ülkenin sürekli savaş durumunda olması.
2. Piyasa kontrolünün olmaması. Devletçilik işte tam da bu nedenle var. Ülkede üretilen malların en az yarısının devlet üretimi olması tam da bu nedenle gereklidir. Özellikle de tekel oluşturacak, rekabeti ortadan kaldıracak mallarda üretim tamamen devlet elinde ya da kontrolünde olmalıdır.
3. Kamuda gereğinden fazla istihdam.
4. Üretime katkısı olmayan tesislerin yapılması ve bunların cari giderlerinin kamuya yük olması. Bunun yanında yap-işlet-devret modeli ile kamu özel işbirliği ile yapılan ve Londra merkezli sermayenin ve yargının kontrolünde olan tesisler de ciddi bir enflasyon nedenidir.
5. Üretimin olmaması. Tüm ihtiyaç maddelerini kendisi üreten bir ülkenin enflasyon ile bir sorunu olabilir mi?
6. İtibarsızlık. Bir yere takıldığında yırtılan giysi, bir depremde yıkılan janjanlı bina, bir kazada hurdaya çıkan lüks araba, altın kaplamalı uçak, havuzlu yat vb. itibar nesnesi olamaz. Olsaydı kuşların ve balıkların itibarı olurdu. Birine kuş beyinli, diğerine ise balık hafızalı diyoruz. Demek ki bu şekilde itibarın peşinde koşanların beyinleri ve hafızaları bu saydıklarımdan daha kötü durumda…
7. Hammadde-yarı mamul-tam mamul zincirinin bu topraklarda olmaması sürekli olarak bir enflasyon nedenidir. Yer altından çıkan her tür maden son kullanıcıya erişecek şekilde ülkede işlenmelidir. Aksi durum hammaddeyi satıp, yarı mamulü ve son mamulü satın almak demektir.
8. İthalat temelli ihracat enflasyonu artıran ciddi bir nedendir? Ülke ekonomisi iyi durumda bile olsa küresel ortamda döviz yükseldiğinde enflasyon baskısı hemen oluşur.
9. Enerjide dışa bağımlılık.
10. Bilgisizlik ve takıntılı olma halleri. Günümüz ekonomisi 1500 yıl öncenin lafları ile yönetilemez.
Enflasyonun Olumsuz Sonuçları Nelerdir?
1.Paranın satın alma gücü düşer. Buna, gerçek gelirin düşmesi demek de mümkündür. Satın alma gücünün sürekli düşmesi para birimine olan güveni azaltır. Halk, giderek artan bir oranda, değerini koruyan para birimlerini satın alır.
2.Gelir dağılımı bozulur. Zengin ile fakir arasında uçurum oluşur, orta tabaka giderek yok olur.
3.Enflasyon büyümeyi olumsuz yönde etkiler. Mal ve hizmet üretimi azalır.
4.Faizlerin yükselmesine neden olur. Dolayısıyla borçlanma maliyetleri yükselir.
5.Yatırımcıya para sağlayan ana kaynak olan vatandaşın tasarruf eğilimi azalır ve bankaların üretime yönelik vereceği kredi gücü düşer. Böylelikle yatırım düşer. Yatırım olmayınca üretim olmaz, işsizlik artar ve kısır döngü başlar.
6.İş belirsizliği artar ve giderek işsizliğe dönüşür.
RESESYON / DURGUNLUK
Tam Türkçesi durgunluk olup, ülke ekonomisinin belli bir süreliğine küçülmesidir. Nedir bu süre? Kimi uzmanlara göre ekonomi, bir yıl içinde, birbiri ardına gelen iki çeyrek dönemde daralmışsa durgunluk söz konusudur, kimilerine göre ise Gayri Safi Yurt İçi Hasıla’nın (GSYİH) izlenmesi yeterlidir. Bununla Kişi Başına Düşen Milli Gelirin (KBDMG) düşüp düşmediğine bakılıyor. Ülke ekonomisindeki büyüme hızı, nüfusun artışından geri kaldığında KBDMG düşebiliyor. Buradan da anlaşılacağı üzere, ekonomik durgunluk, çok üreyen gelişmemiş ve gelişmekte olan ülkelerin sık sık karşılaştığı bir sorundur.
Makroekonomide durgunluk, reel GSYİH’nin iki ya da daha çok çeyrek yıllık dönem içinde arka arkaya küçülmesi durumunu işaret ediyor. Çok daha uzun süreli bir durgunluk ise ekonomik çöküş şeklinde ifade ediliyor. Sanayi üretimi, istihdam, gerçek gelir, toptan ve perakende ticaret verileri gibi tüm makroekonomik veriler bu kapsamdadır.
Resesyona Girme Nedenleri
Ekonomik büyümenin nüfus artış hızının altına inmesi, kişi başına düşen milli gelirin gerileyen ya da durağan bir hale dönüşmesi, işsizlik artışı, ekonomik faaliyetlerde meydana gelen duraklama ya da gerileme ve üretim faaliyetlerinde düşüş, belli başlı nedenlerdendir.
Durgunluğun sonuçları olarak karşımıza genelde kişisel tüketimin, özellikle özel sektörün yatırım harcamalarının düşmesi ve bunlara bağlı olarak üretimin düşmesi çıkar. Üretimin düşmesi atıl kapasitenin artması demektir.
Durgunluk ile mücadele kamu harcamalarının artırılmasına yönelik tedbirlerle yapılmaya çalışılıyor. Bu da özel harcamalardaki yetersizliğin kamu harcamaları ile giderilmesi sonucunu doğuruyor. Bununla milli gelir düzeylerinin aynı kalması hedefleniyor. Bu bir çeşit kulağı ters el ile göstermektir. Kamu harcamaları halktan toplanan vergilerden oluşan para ile yapılmaktadır. Bu tersliği görenler mücadele yöntemi içine vergilerin azaltılmasını eklemişlerdir. Ancak burada çok önemli bir nokta var: Vergi azaltma yöntemi çok geniş kapsamda olmalıdır. Tersi durumda az sayıda kişi yararlanacaktır. Ne kadar çok kişi yararlanırsa, harcamalar, o kadar artacağından denge durumunu yakalamak kolaylaşacaktır.
STAGFLASYON
En anlaşılır hali ile “durgunluk ile enflasyonun aynı anda görülmesidir. “Durgunluk anında fiyatlar genel düzeyinin sürekli ve hissedilir artışı” olduğu denirse en anlamaza bile anlatılmış olur. Daha anlaşılır yapalım: Cebinizde para var, almak istediğiniz malın olduğu mağazaya gittiniz ve malı alamadınız. Niye? Çünkü fiyatı artmış. Aradaki farkı bulmak/kazanmak/edinmek için ayrıldınız ve geri geldiğinizde fiyatın yine artmış olduğunu gördünüz… Yeniden para bulmaya gittiniz, geldiğinizde yine aynı sonuç… Kısacası paranız var ama alamıyorsunuz. Bu kısa zaman sonra “lanet olsun, param var ama alamıyorum” şekline bürünüyor ve üretilen mallar satılamıyor. Haliyle süreç derinleşiyor…
Olayı biraz daha bilimsel yazın ile anlatarak ilerleyelim. Yeterince ekonomik görüş vardır ama genelde Klasik İktisat Teorisi ile Keynesçi Teori öne çıkar. Stagflasyonda hangi teori açısından bakarsak bakalım bir çelişkiyi görürüz. Nedir o çelişki? Enflasyon ile işsizlik arasında ters orantı söz konusudur. Biri düşerken diğeri artar. Ancak stagflasyon ortamında her ikisi de yükselir. Bunu açıklamak olanak dışıdır. Genel olarak enflasyonun ortaya çıkması toplam talebin toplam arzı aşması sonrasında görülür. Bu ne demektir? Üretim tüketimi karşılayamıyor ve fiyatlar artıyor demektir, tam istihdama ulaşılmıştır demektir, artık ne kadar üretim tesisi yapılsa da yerleştirecek iş gücü bulunamayacak demektir. Durgunluk ise istihdamın düşmesidir. İşte çelişki tam da bu noktada kendini gösterir.
Stagflasyon ortamında ekonomi, hem gelişmekte olan ekonominin, hem de gelişmiş ekonominin tepkilerini verir diyor ve henüz ülke bu konuma gelmediği için konuyu burada kesiyorum. Niye bahsedildiğini açmak gerekirse, sürecin sonunda varılacak yerlerden biri olduğu için bahsedilmesi gerektiğinden bahsedildi. Burada kesilmesinin nedeni ise, bundan sonrasının gelişmekte olan ülke stagflasyonu ile gelişmiş ülke stagflasyonu arasındaki nedenlere, farklara ve olası çözüm şekillerine girmesidir. Stagflasyondan çıkmak derin bir bilgi ve sıkı bir yetenek ile irade gerektirmektedir.
ATMASYON
Faiz sebep, enflasyon sonuçtur deniyor. İlgilileri uyarmakta yarar var, ekonomi ciddi bir bilimdir, Arapça değildir ki tersten okunsun…
Son Söz: Enflasyondan kurtulma yolları konuya dahil edilmedi. Gerektiğinde bir başka yazıya konu edilebilir. Zaten enflasyona giden yolun tam tersine gidilirse enflasyondan uzak kalınacağı açıktır.
Hits: 538
Savaş Stresi veya Çatışma Şoku
- 29 Haziran 2022
KAMU DÜZENİ YASAL TOPLUMUN EVRENSEL DÜZENİDİR
- 13 Temmuz 2022